Türk Ve Korelilerin Geyik Motifi Üzerine

TÜRKOĞLU

Aktif Üyemiz
Korelilerin menşeyi ve Korecenin hangi dil grubuna ait olduğu konusunda birçok araştırmacı tarafından çalışmalar yapılmış, fakat sonuç kesin bir şekilde ortaya konamamıştır. Korelilerin menşeyi sorununun çözülmesi konusunda lengüistik,arkeoloji, etnoloji, folklor vb. gibi birçok bilim alanından yapılan çeşitli çalışmaları ile bir sonuca varılabilir. Korecenin Altay dil grubundan olabileceği fikrini ortaya atan Altay dil teorisinin kurucusu olan Ramstedit’tir. Fakat onun Altay dilleri teorisi ve Korecenin Altay dilleri ile olan akrabalığı görüşü hala bütün bilim dünyası tarafından kabul edilmiş durumda değildir. Durum böyleyken söz konusu olan Altay etnik grubunun halk edebiyatı ile Kore halk edebiyatı arasında karşılaştırmalı çalışmaların yapılmasının önemi ortadadır. Kore halk edebiyatında hayvan motifi içeren hikayeler çoktur. Bu hayvan motiflerinin sadece hikayenin gerektirdiği sıradan kahramanlara ait olmayıp derin anlamlar taşıdığı düşünülüyor.

Ayrıca Altay halklarının yaşadığı Orta Asya’nın birçok yerinde de hayvan motifli halk edebiyatı görülür. B.Ögel (1971)’in hacimli çalışmasında Türk halk edebiyatlarındaki hayvan motifleri Türk mitolojik unsurları olarak nitelendirilmiştir.Altay halk edebiyatları ile Kore halk edebiyatı karışlaştırıldığında ortak hayvan motifleri görülür. Bu ortak hayvan motifleri Koreliler ile Altay halklar arasında bağlantı olduğu konusunda belki bir ipucu verebilir. Burada Kore halk edebiyatından geyik motifi içeren bir hikaye tanıtılacaktır. Bu hikayede ki geyik motifinin Türk mitolojisinde de görülen geyik motifi ile ilgili olabileceği konusu ele alınacaktır.

Bir Kore Halk Hikayesi – Oduncu ile Peri Kızı:​

“Bir zamanlar ormanda, yaşlanmış annesi ile yaşayan fakir bir oduncu varmış. Bir gün oduncu ormanda odun keserken avcıdan kaçan bir geyik gelir ve kendisi saklanması için yardım ister. Oduncu geyiğe acıyarak onu bir yere saklar. Biraz sonra avcı gelip geyiğin bu tarafa geldiğini söyler ve nereye gittiğini sorar. Oduncu uzaklara gittiğini söyleyerek geyiği kurtarır. Geyik avcının gitmesinden sonra oduncuya teşekkür ederek onun isteğini sorar. Oduncu da fakirlikten hala evlenemediğini ve bir eşe ihtiyacı olduğunu söyler. Geyik oduncuya şöyle bir yol gösterir. Dolunay gecesi falanca gölde yıkanmak için gökten periler ineceğini ve o zaman bir peri kızının uçan elbisesini saklamasını söyler. Oduncu geyiğin dediklerini yerine getirir ve uçan elbisesini kaybeden peri kızıyla evlenir. Zamanla peri kızı iki çocuk doğurur. Bir gün oduncu gökteki dünyayı özleyip ağlayan peri kızına acır. Elbiseye sadece bakacağı sözünü alarak uçan elbiseyi peri kızına gösterir. Fakat uçan elbiseyi görür görmez peri kızı hemen uçan elbiseyi giyer ve çocuklarını alıp göğe yükselir. Oduncu üzülerek günlerini geçirirken o geyiğe rastlar ve geyik çözüm yolunu gösterir. İlk dolunay gecesinde su almak için gökten büyük bir kabın ineceğini ve o kaba binerek göğe çıkabileceğini söyler. Ve geyiğin dediklerine uyarak oduncu peri kızıyla kendi çocuklarına kavuşur.”

Geyik, Türk mitolojisinde kökleri mezolitik devre kadar inen ve en erken hayvan motiflerinden birini oluşturan kutsal bir hayvandır. Orta Asya sanatının en başta gelen motifi de geyiktir.Ayrıca, Cengiz Han’ın ilk ataları ile ilgili efsanede ve Fin-Ugorların efsanelerinde de geyik motifi vardır. Kurtla birlikte Türklerin bir totemi olduğu sanılan bu hayvan Orta Asya’nın çok çeşitli yerlerinde görülür: Moğolistan’ın Agrin Brigad bölgesinde, Hun devrine ait taş üzerinde geyik kabartması,geyikli heykel, geyik motifili kadınların saç süsü veya tacı, geyikli kaya resimleri, geyik maskıvs. Orta Asya’da ki Türkler arasında önemli bir yer olan geyik motifi Anadolu Türklerinde de bu önemini sürdürmüştür. 15 yüzyılda İspanya elçisi Clavijo, seyahetnamesinde Erzurum bölgesindeki bir derviş köyünü tasvir ederken evlerin önlerinde asılmış siyah bayrağın altında geyik,koç ve teke boynuzları da asılı bulunduğunu zikreder. İnan(1962:19-20), bu geyik, koç ve teke boynuzlarının Şamanizm‘in bir unsuru olduğunu söyler. Geyik boynuzu takma adeti ise Yenisey nehri kenarında yaşayan Ostiyak Şamanlarında da görülür. Şamanların elbisesinde ve Şamanın ayın yaparken kullandığı davulunda geyik derisi bulunur. B.Ögel (1971:37-38) bunun Orta Asya Türklerinin ‘Hayvan-Ata’sı ile ilgili olduğunu belirtmiştir. Holmberg ise şaman elbisesini totemizmin en gerçek izi olarak göstermiştir. Kore kültüründe de geyikle ilgili kalıntılar vardır: Bronz devrine ait bir kılıçta ve kaya resimlerinde geyik motifleri vardır. Eski Kore krallıklarından Şilla devletinin altın tacında geyik boynuzu şekli vardır. Bu Şilla krallığındaki geyik boynuzlu altın taç ise dünya ağacı ve kuş gibi Şamanizm’in önemli kavramlarını içeren motiflerle oluşmaktadır. Akişev, bu taçtaki motiflerin İskitlerde ki (Saka) hayvan motifleriyle ilgili olduğunu belirtmiştir. Bu ağaç ile kuş motiflerine dikkat ederek inceleme yapan Kim(1998), bunların Orta Asya’daki Altay etnik gruplarında da görülen totemizmin ya da Şamanizm’in izleri olduğunu belirtmiştir. Ve Orta Asya Altay etnik grupları ile eski Kore halklarının menşe bakımından bağlantılı olduğunu gösteren ortak bir delil olarak kabul etmiştir. Ayrıca, Eski Kore devletlerinden biri olan ‘Puyeo’nun manası da geyiktir. Eski Kore devletinin yüksek makamlarını inceleyen Choi (1994:42-46) şöyle bir yorum yapmıştır: Altay etnik gruplarında olduğu gibi Eski Kore devletinde de kabilenin kendisinden türediğine inanılan hayvanın adı devlet ya da makam adı olarak konulmuştur. Bu, hayvan adının kabile adı olarak kullanılması adeti ise Yakut Türkleri arasında hala yaşamaktadır. Hayvan motifinin bir Totemizm ya da Şamanizm izi oluğunu göz önünde bulundurarak yukarıda gösterilen ‘Oduncu ve Peri kızındaki geyik motifini şöyle yorumlayabiliriz

Geyik Orta Asya da çok sık görülen bir mitolojik hayvan motifidir. Bu motif eski totemizmin izi olarak Kore halk edebiyatında ve kültüründe Şamanizm yoluyla yaşatılmıştır. Bu hikayedeki geyik şamanın rolünü üstlenmiştir. Geyik avcının ihtiyaçları ve istekleri ile ilgilenip çözüm yolu bulan bir şamanın görevindedir. Şaman insanın ihtiyacını yerine getirmek için ayin yapar ve ayinde kurban gerekir. Hikayedeki kurban ise ölmek üzereyken avcı tarafından kurtulan geyiğin kendisidir. Yine su almak için gökten inen kap da Şamanizm de sık sık görülen bir motiftir. Demek oluyor ki bu hikaye Orta Asya’nın mitolojik hayvan motifi olan geyiği konu edinmiş ve Orta Asya Altay halklarının önemli inançlar arasında yer alan Şamanizm görüşü ile meydana gelmiş bir halk hikayesidir.
 
Üst Alt