Bazı duyguları anlatmak zordur. Bunlar hayatın içinde kendilerine bir tarif bulur, sözle ifade edilemezler. Bu duyguların ifadesi; bazen kuytu sahillerin ıssız gecesinde Rabb'iyle beraber olan zâtların gönlünde bir iç yakarış olur, bazen de gözlerden süzülen birkaç damla yaş... Hikmetinden sual olunmaz Yüce Yaratıcı'nın; O bizi bizden daha iyi bilir. Aklın ötesinde, bir iç iniltidir gurbet. Vatandan, yârdan, ana-babadan uzak kalmak gibi, kişilerin iç dünyasına göre farklı mânâlarda kullanılsa da o, Allah'ın davasına adanmış ruhlar için derin mânâlar ifade eder.
Gurbet, Allah'ı anlatmaya gönül veren insanların diyar diyar gezmesi; vatandan uzak, dostlardan ayrı kalmasıdır. Denebilir ki, bu tılsımlı kelime, gönül erlerinin hayatlarının özeti, ömürlerini belli gâyeler doğrultusunda sarf eden insanların hayatlarındaki mânânın tarifidir.
Gurbet öyle bir sancı ki
Yüreğime derdi düştü
İçin için yiyor sanki
Pençe pençe beni deşti.
Ne tarafa gideyim ben
Kimden yardım dileyim ben
Aşkı nasıl bileyim ben
Vurup vurup beni eşti.
Feleğe ben küsüyorum
Gözyaşımı döküyorum
Derdi hep ben çekiyorum
Dertler bende birleşti.
Ne kadar tafsilatlı konu değil mi. Aşk; ilk boyutta, ilahî bir beste ifadesinden aciz kalınan. İkinci boyutta ise kalbin, haz bulduğu kalple buluşması... Bazen sessizlik dalgası olarak ruhta yankılansa da aşk; kalbin teslimiyetini süzerken muazzam bir haz çığlığı sunar muhatabının iç dünyasına... Üçüncüsü ağırlık verense bu, tarifsiz bir duygu, anlamı olmayan hayattır gurbet.
Zaman, içinde bir daha yıkanılamayan bir nehir gibi hızla akıp gidiyor hayatlarımızdan. Sürekli değişiyor takvim yaprakları, eksiliyor ömrümüz biz farkına varmadan.
Gün geceye bırakıyor yerini, çocuk gence, genç yetişkine…
Yetişkin… Gelişimin herhangi bir yönünde veya tümünde duraklama düzeyine erişmiş olan diye tanımlıyor sözlükler bu kavramı. Artık yetişkiniz, duraklama döneminin yükü üzerimizde ilerliyoruz gelmesi mukadder çöküş dönemine.
Eline , kalemine , yüreğine sağlık adminim. Mükemmel dizeler.