Bin hüzün düşer gönlüme, yadın dilinde!

MustafaCİLASUN

Özel Üye














Sinem
neşeye hasret
Firkat ne ülvi bir
muhabbet, sevda vecdinde ki ülfet


Ne vakit
yadetsem, titreten melalini
sessizce dinlesem izanıma külfet


Ey gönül
şirazemi titreten,
sessizliğin dilinden zikreden
yerinme ne olur hamdet


Kim ister
kalan ukteyi
Hevesin derdest eden
mecalini, dinmeyen ayalini


Nereye gitsem,
hangi ibreti derlesem
figanım var, hüzün düşer kalbime


Boynumu büktüren,
sabırla eğiten, kanaati önüme
sürenin vardır sırrı ne haddime


Günlerce
ekmeye muhtaç
Boynunda tasması
takılırken zavallının neydi murat


Kuş kafese
mahkum edilirken,
balık keyif için çaresizliği
amade kılınırken


Kul bilgiye
ve inşiraha muhtaçken
baht ne yapar, irade neye
kanar, ihsan şaşkınlık yaşar


Mecnun
delimidir sual et
Divane olan kul neye
namzettir, aklını şehret


Halin
melali ne hazindir,
sessizliğin kadrine kanan
vicdan neye ramdır nazar et


Aklı
tutulmuş,
izanın bulanmış,
iradesini sahraların izanına
bırakmış kulu ibretle takip et


Dilenen
kim varsa, acıma
Sahibinden habersiz
yaşayan kul olmak aşk için bühtansa


Aldatan
her kimse, avuntuya
nefsini bulayanı yakınında bulundurma


İnsan
kalbiyle konuşmalı,
sözü özü olmalıdır, hesabın
vaktini kuşanan kul olmalıdır


Nisa
hissidir, şevkatlidir
En kalbi olan can mizanı
bilen ve ona ram olan ahsendir


Ateş
kim için haşyettir,
edep kalbin en ihtiyaç
duyduğu latif bir hazinedir


Her kim
pişkinliğe soyunmuşsa bulaşma,
sırrını ifşa edip esiri olma,
halin için kerihtir


Fani olan
nedir ve nicedir
Heva ve hevesşerinin
kölesi olmak için çırpınan kimdir


Akıl
iki vakitlidir,
kalbi ve zihni bakımda
ibret ve hidayete tabi servettir


Azim
ve sabırla çilenin
şirazesinde aklanmak kul için
en faziletli nimettir ve aşk-ı rahmettir


Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt