MURATS44
Özel Üye
IŞİD operasyonunda öncelik güvenli bölge
IŞİD terör örgütüne yönelik operasyona destek vereceğini açıklayan Türkiye harekatın sonuç odaklı olmasını ve yarım bırakılmamasını istiyor.
Türkiye, IŞİD'e karşı nasıl bir strateji izleyeceğini yüksek güvenlik zirvesinde masaya yatıracak. Zirvenin 2 Ekim'deki tezkere görüşmelerinden önce yapılacağı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanacak zirvede, bölgeye ilişkin atılacak adımlar da netleşecek. Bu adımlar iki ana başlık altında görüşülecek:
1- Uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi ile o bölgenin güvence altına alınması.
2- Güvenli bir bölgenin Suriye tarafında tesis edilmesi.
Süreci kimlerin ve nasıl yönettiği ise zirvenin diğer konuları arasında bulunuyor. Türkiye, atacağı adımla bundan sonra buna benzer bir felaketin bir daha yaşanmamasını hedefliyor. 2 Ekim'de tezkerenin Meclis'ten geçmesinin ardından gerekli adımlar atılacak. Bölgede meydana gelen asayiş olaylarının yanında, çözüm sürecine ilişkin PKK-KCK ve HDP'den gelen açıklamalar da görüşülecek konular arasında.
'İHTİMALAT' DOSYASI HAZIRLANIYOR
Köşk'te Erdoğan başkanlığındaki zirveye Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ile Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in katılması bekleniyor. Tüm planlamalar, 'güvenli bölge' ve 'uçuşa yasak bölge' eksenli yapılıyor. Muhtemel senaryoların detaylı olarak yeraldığı 'ihtimalat' dosyası ise Yaşar Güler başkanlığındaki ekip tarafından hazırlanıyor.
GENELKURMAY RAPOR SUNACAK
Genelkurmay Başkanlığı, bir süredir ABD Savunma Bakanlığı ile tampon veya güvenli bölge ile uçuşa yasak alanlar konusunda ortak çalışmalar yürütüyor. Genelkurmay Başkanı Özel'in, gelinen son duruma ilişkin güvenlik zirvesinde bilgilendirme yapması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılacak operasyonların sonucunda ortaya çıkabilecek göç dalgası ve bunların nerelerde karşılanacağına ilişkin de bir çalışma yapılmasını istemişti. Hazırlanan bu rapor da zirvede Erdoğan'a sunulacak. Türkiye'nin üzerinde durduğu diğer hassas konu da 'bölge halklarının yaşamlarının garanti altına alınması' olacak. Masum sivillerin, ülkelerindeki iç karışıklık bitene kadar hayatlarını normal bir şekilde sürdürebilmeleri için neler yapılması gerektiği de masada görüşülecek.
GÜVENLİ BÖLGELERE MEHMETÇİK BAKMALI
Dış Politika ve Uluslararası İlişkiler uzmanı Doç. Dr. Mehmet Şahin, Erdoğan'ın açıklamalarından kara hareketi katılma olasılığı bulunduğunu hatırlatarak şunları söyledi: 'Türkiye'nin bazı isteklerinin konuşulduğu gözüküyor. Çünkü ABD üst düzey yöneticilerinin açıklamalarından böyle anlaşılıyor. Türkiye IŞİD'e karşı oluşturulan operasyon içinde yer alacak. Fakat Türkiye koalisyon içinde yer alırken ABD'nin verdiği görevi değil de Türkiye'nin kendi istekleri doğrultusunda bu sürecin içinde yer alacak gibi görünüyor. Türkiye'nin yeni bir göç dalgasını karşılaması çok zor. Türkiye Süleyman Şah Türbesi'ne kadar olan bölgede güvenli bölge oluşturmak istiyor. Güvenli bölge oluşturulduğunda uçuşa yasak alan da onunla birlikte olur. O zaman oranın korunması noktasında Türkiye askeri sorumluluk üstlenecek gibi... Türkiye'nin amacı, yeni göç dalgasını önlemek, bunu Suriye içinde tutmak, burada olan mültecileri de oraya göndermek... Eğer güvenli bölgede yeni kamplar oluşursa BM bununla ilgilenmek zorunda olacak. Türkiye bu yük paylaşımı da yapmak istiyor.'
SINIRLAR KORUNUR
Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Birol Akgün ise 'Türkiye güvenli bölge seçeneğini ortaya koyuyor. Bu somut seçenekler kabul edilirse operasyonlara katılabilir. Kendi sınırlarımızı güvenliğini sağlamak kara harekatıyla olur' diye konuştu.
TEZKEREYE SON ŞEKİL VERİLECEK
Hükümet, muhtemel sınır ötesi operasyon ve güvenli bölge çalışmaları nedeniyle iki ayrı tezkere hazırladı. Tezkereler, üzerindeki son rötuşların yapıldıktan sonra haftabaşında Meclis'e gönderilecek. Geçen yıl uzatılan 'Irak tezkeresi'nin süresi 4 Ekim'de, 'Suriye tezkeresi'nin süresi de 17 Ekim'de doluyor. İki tezkerenin de, 2 Ekim Perşembe günü Meclis'te görüşülmesi planlanıyor. Tezkerelere son şekli Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanacak güvenlik zirvesinde verilecek. IŞİD'e yönelik operasyona ilişkin ABD ve koalisyon güçlerine, 'Irak ve Suriye'de her kesimi kapsayan siyasi çözüm üretilmeli' şeklinde telkinde bulunan Ankara, harekatın Esed yönetiminin gidişini sağlamasında da ısrarlı.
İŞTE KIRMIZI ÇİZGİLER
1- Öncelik kesinlikle Türkiye'nin güvenliği olacak, Türkiye kendi önceliklerine göre karar verecek.
2- IŞİD'e yönelik operasyonların bölgede çözüm üretecek şekilde olması esas alınacak.
3- Yarım kalacak bir operasyonun çok daha kötü sonuçlar üreteceği düşünülerek, sonuç odaklı düşünülecek.
4- Suriye'de kimyasal saldırı sonrası başlayan girişimler yarım bırakıldı, benzer bir duruma bir daha geçit yok.
5- Bölgedeki sorun bir bütünlük içinde ele alınacak, ona göre perspektif geliştirilecek. Bölgenin hassasiyeti dikkate alınacak.
6- IŞİD İslam ve Müslümanlar için de tehdittir ve Türkiye tarafından tehdit olarak görülmektedir.
7- Beşşar Esed yönetimi, Maliki dönemi Irak'taki yönetim krizi ve IŞİD odaklı bölgesel bir tehdit sözkonusu.
8- Türkiye koalisyona bu ilkeler ışığında destek verecek, üzerine düşeni yapacak.
IŞİD terör örgütüne yönelik operasyona destek vereceğini açıklayan Türkiye harekatın sonuç odaklı olmasını ve yarım bırakılmamasını istiyor.
Türkiye, IŞİD'e karşı nasıl bir strateji izleyeceğini yüksek güvenlik zirvesinde masaya yatıracak. Zirvenin 2 Ekim'deki tezkere görüşmelerinden önce yapılacağı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanacak zirvede, bölgeye ilişkin atılacak adımlar da netleşecek. Bu adımlar iki ana başlık altında görüşülecek:
1- Uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi ile o bölgenin güvence altına alınması.
2- Güvenli bir bölgenin Suriye tarafında tesis edilmesi.
Süreci kimlerin ve nasıl yönettiği ise zirvenin diğer konuları arasında bulunuyor. Türkiye, atacağı adımla bundan sonra buna benzer bir felaketin bir daha yaşanmamasını hedefliyor. 2 Ekim'de tezkerenin Meclis'ten geçmesinin ardından gerekli adımlar atılacak. Bölgede meydana gelen asayiş olaylarının yanında, çözüm sürecine ilişkin PKK-KCK ve HDP'den gelen açıklamalar da görüşülecek konular arasında.
'İHTİMALAT' DOSYASI HAZIRLANIYOR
Köşk'te Erdoğan başkanlığındaki zirveye Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ile Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in katılması bekleniyor. Tüm planlamalar, 'güvenli bölge' ve 'uçuşa yasak bölge' eksenli yapılıyor. Muhtemel senaryoların detaylı olarak yeraldığı 'ihtimalat' dosyası ise Yaşar Güler başkanlığındaki ekip tarafından hazırlanıyor.
GENELKURMAY RAPOR SUNACAK
Genelkurmay Başkanlığı, bir süredir ABD Savunma Bakanlığı ile tampon veya güvenli bölge ile uçuşa yasak alanlar konusunda ortak çalışmalar yürütüyor. Genelkurmay Başkanı Özel'in, gelinen son duruma ilişkin güvenlik zirvesinde bilgilendirme yapması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılacak operasyonların sonucunda ortaya çıkabilecek göç dalgası ve bunların nerelerde karşılanacağına ilişkin de bir çalışma yapılmasını istemişti. Hazırlanan bu rapor da zirvede Erdoğan'a sunulacak. Türkiye'nin üzerinde durduğu diğer hassas konu da 'bölge halklarının yaşamlarının garanti altına alınması' olacak. Masum sivillerin, ülkelerindeki iç karışıklık bitene kadar hayatlarını normal bir şekilde sürdürebilmeleri için neler yapılması gerektiği de masada görüşülecek.
GÜVENLİ BÖLGELERE MEHMETÇİK BAKMALI
Dış Politika ve Uluslararası İlişkiler uzmanı Doç. Dr. Mehmet Şahin, Erdoğan'ın açıklamalarından kara hareketi katılma olasılığı bulunduğunu hatırlatarak şunları söyledi: 'Türkiye'nin bazı isteklerinin konuşulduğu gözüküyor. Çünkü ABD üst düzey yöneticilerinin açıklamalarından böyle anlaşılıyor. Türkiye IŞİD'e karşı oluşturulan operasyon içinde yer alacak. Fakat Türkiye koalisyon içinde yer alırken ABD'nin verdiği görevi değil de Türkiye'nin kendi istekleri doğrultusunda bu sürecin içinde yer alacak gibi görünüyor. Türkiye'nin yeni bir göç dalgasını karşılaması çok zor. Türkiye Süleyman Şah Türbesi'ne kadar olan bölgede güvenli bölge oluşturmak istiyor. Güvenli bölge oluşturulduğunda uçuşa yasak alan da onunla birlikte olur. O zaman oranın korunması noktasında Türkiye askeri sorumluluk üstlenecek gibi... Türkiye'nin amacı, yeni göç dalgasını önlemek, bunu Suriye içinde tutmak, burada olan mültecileri de oraya göndermek... Eğer güvenli bölgede yeni kamplar oluşursa BM bununla ilgilenmek zorunda olacak. Türkiye bu yük paylaşımı da yapmak istiyor.'
SINIRLAR KORUNUR
Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Birol Akgün ise 'Türkiye güvenli bölge seçeneğini ortaya koyuyor. Bu somut seçenekler kabul edilirse operasyonlara katılabilir. Kendi sınırlarımızı güvenliğini sağlamak kara harekatıyla olur' diye konuştu.
TEZKEREYE SON ŞEKİL VERİLECEK
Hükümet, muhtemel sınır ötesi operasyon ve güvenli bölge çalışmaları nedeniyle iki ayrı tezkere hazırladı. Tezkereler, üzerindeki son rötuşların yapıldıktan sonra haftabaşında Meclis'e gönderilecek. Geçen yıl uzatılan 'Irak tezkeresi'nin süresi 4 Ekim'de, 'Suriye tezkeresi'nin süresi de 17 Ekim'de doluyor. İki tezkerenin de, 2 Ekim Perşembe günü Meclis'te görüşülmesi planlanıyor. Tezkerelere son şekli Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanacak güvenlik zirvesinde verilecek. IŞİD'e yönelik operasyona ilişkin ABD ve koalisyon güçlerine, 'Irak ve Suriye'de her kesimi kapsayan siyasi çözüm üretilmeli' şeklinde telkinde bulunan Ankara, harekatın Esed yönetiminin gidişini sağlamasında da ısrarlı.
İŞTE KIRMIZI ÇİZGİLER
1- Öncelik kesinlikle Türkiye'nin güvenliği olacak, Türkiye kendi önceliklerine göre karar verecek.
2- IŞİD'e yönelik operasyonların bölgede çözüm üretecek şekilde olması esas alınacak.
3- Yarım kalacak bir operasyonun çok daha kötü sonuçlar üreteceği düşünülerek, sonuç odaklı düşünülecek.
4- Suriye'de kimyasal saldırı sonrası başlayan girişimler yarım bırakıldı, benzer bir duruma bir daha geçit yok.
5- Bölgedeki sorun bir bütünlük içinde ele alınacak, ona göre perspektif geliştirilecek. Bölgenin hassasiyeti dikkate alınacak.
6- IŞİD İslam ve Müslümanlar için de tehdittir ve Türkiye tarafından tehdit olarak görülmektedir.
7- Beşşar Esed yönetimi, Maliki dönemi Irak'taki yönetim krizi ve IŞİD odaklı bölgesel bir tehdit sözkonusu.
8- Türkiye koalisyona bu ilkeler ışığında destek verecek, üzerine düşeni yapacak.