Kafiyeli söz kafiyesini öksüz bıraktı,,,,

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
[SAGAAL]
200707092302nwlip19124ob8.gif
[/SAGAAL]

Zaman olur an olur ve his olur yazarsın Bazen de cümleler takılır kalır boğazına çıkmaz olur Gözler sözün üzerinde gezinir ama bir türlü anlatamazsın Yüreğindekileri anlatmak dilersin sözü hapsedersin ama birde bakarsın sen hapsolmuşsun ....


Yağmur yağar ıslanırsın, güneş olur yanarsın, rüzgâr olur savrulursun Kim der ki yağmur ıslatmaz, güneş yakmaz, rüzgâr savurmaz Hey gidi günler hey diyeceksin ama geri gelmeyecek Sözleri yetim ettin kaldılar ortada Çıkmaz sokaklarda kaldı bak elinden tutanıda yok Yetimdir yazdıktır, günahtır Ey yetimim sana kıyamam ki ben Kendime kıyarda sana kıyamam Gün, güneşle olunca aydınlık bilirsin değil mi Öyleyse neden ağlarsın bak güneş yine doğdu Doğsada güneş peki içindeki güneş ne olacak Dışım aydınlasında içim karanlık mı kalsın ...

Kafiyeli söz kafiyesini öksüz bıraktı Öyle anlar var ki baş eğersin tevekkül edersin Baş eğişinde bile bir hicran var ey öksüzüm Kalmaz dermanım söylemez dilim Sonbaharda yapraklar nasılda toprak sevdalısı, nasılda kahverenginin aşığı Rüzgâra kızdın mı ey güzel yaprak beni ordan oraya savurdu diye Kızma ey güzel yaprak kızma herkes görevini yapıyor Bilirim sende istersin eğer kopacaksam da dalımdan ağacın dibi olsun yanım Ama olmaz bilirsin sen gurbette kalmalısın Sende hicret etmelisin Miadın doldu hadi ebediyete yolculuk var ...

Nasılda yargunsun, nasılda perişan Dilin yoktur ki sözün olsun Ama sende söylersin sözünü bilenler bilir Dalından koparsın yavaşça ve artık senin görevin bitmiştir Gitmelisin ey güzel yaprak gitmeli hicranınıda yüklenip gitmelisin Her defa doğmak için ölmelisin Ama üzülme sende toprağa dönüyorsun tıpkı ben gibi yani insan gibi Dalından düşsen kim farkeder seni, senin gibi yüzlercesi var Kim ağlar arkandan, yazık sana bir ağlayanında mı yok Üzülme ey güzel yaprak ben ağlarım sana ve tüm yapraklara Dalından düşen herşeye ağlarım Bende güzel durur ağlamak Yüreğin en derinidir ağlamak Solacağını bilsende düşersin dalından değil mi Ben de, solman hak olsada ağlarım sana Ve seni dalından kopranlara

Yeşilken hayrandır bakışlar sana, ama güzde umarsamaz kimse seni Dorukta güzel derler sana, inişte ayakaltı ederler seni Biliyor musun kurumuş yapraklara basmaktan dahi hicap ederim Canın yanar sanırım Söyle ey güzel yaprak hiç yaktım mı canını, hiç kastım canına oldumu Hayır, hayır ben sana hiç kıymadım seni dalında da sevdim yerdede ve solgunkende sevdim Ama biliyorsun seni kuruyunca ağaç altında dahi bırakmazlar Kötü görünüyorsun diye seni oradanda alırlar Oysa tepede iken senin altında güneşe siper oluşunu ne çabuk unuttular değil mi Evet unuttular Beşer ne çabuk unuttursun senVefa sende ne çabuk yön değiştirir ...

Yeşili seversinde kahverengiye düşman mısın? Oysa baksana gençken sende yeşilsin, yaşlanınca kahverengi diye senide mi atsınlar soldun diye Yapma, kıyma yeşile sonu kahverengi olsa bile Her ayrılık dokunur yüreğime Şimdi düşündüm de dalından koparken seni nasıl bir andır o Bazen bakarsın yaprakları dökülmüş bir ağaç ama bazıları ısrarla kalmak ister orada Orada kalanlarda bu sefer dalında kurur ....

Ağaca yaprak olmak sana şeref, Ona kul olmakda bana şeref Sen ayrılırsında dalından ben nasıl ayrılırım Rabbimden Ben Onsuzluğu taşıyamam ki Rabbim, yüreğim, en deruni yerim Senden başkası anlamaz ki beni anlamadı ki beni Ben hep sana mübtela, ben hep sana hayran, ben hep sana âşık Rabbim ellerim açık ve sana doğru Yol bilmem iz bilmem bırakma beni/bizi Ellerim, bir ellerim kaldı geriye uzandı sana aşk ile Gecem sen, gündüzüm sen, döktüğüm gözyaşında sen ....

Rabbim seni nasıl özledim, nasıl bir bilsen Küçük bir çocuğun annesine kavuşması gibi hasretle sana kavuşmayı bekliyorum Koşmak sana doğru gücüm bitene nefesim tükenene dek Bir kavuşsam ve tabiri caizse sana öyle bir sarılsam beni bırakma ne olur diye yalvarsam Senden başkası olmadı dermanım desem Huzurum Sensin desem Ayağının dibinde bir yer dilensem Kabul eder misin tamam yaramaz bu seferde affettim gel der misin? Başımı ayağından hiç kaldırmadan ömür dilensem acır mısın halime Senden başka acıyanımda olmamış ya biliyorsun Sevgili(cc) sana olan hislerimi nasıl söylesem Allah'ım anlatmak ne zormuş Ama sen beni benden iyi bilenimsinya işte söz de o sükûtta o ...

Rabbim Sana bu kelime ne güzel yakışıyor Rabbim rabbim rabbim en güzelimsin, en tatlımsın, canımsın, canımdan öte canımsın Sen ne tatlısın hiç kıyar mısın bize Kıyma Rabbim ben sana senin aşk'ına deliyim Ne olur bu deliye senden bir yer ver Kuytu olsun, soğuk olsun, karanlık olsun ama bir yer ver İstersen yemek verme ama sensizliğide verme Ben Sana açım başkası doyurmaz beni Açım Ya Rabbi sana açım artık gücüm kalmadı Kalbimin sevgilisi banada bir yer küçük, ama bir yer Sana yakın ama dilersen herşeye uzak olsun Ben en çok Seni sevdim Aşk sensin aşık olmayı haketmeyen ben Güneş Sen karanlık ben Mutluluk sen hüzün ben En tatlı sen acı ise ben Bak yine olmadı Seni anlatmakta ne kadar yavanım.....
 

MURATS44

Özel Üye
©VuSLaT
Zaman olur an olur ve his olur yazarsın Bazen de cümleler takılır kalır boğazına çıkmaz olur Gözler sözün üzerinde gezinir ama bir türlü anlatamazsın Yüreğindekileri anlatmak dilersin sözü hapsedersin ama birde bakarsın sen hapsolmuşsun ....


Ancak bu kadar güzel ve içten anlatılabilirdi. Hele bazen kelimelerin bittiği, nefeslerin tükendiği anlar olur ya; Dil susar yürek anlatmak ister. dil yüreğin anlatmak istediklerinide ifade edemeyince bir de bakarız hapsolmuşuz derinlere. Çok çok güzel bir konuydu adminim. Severek okudum.Allah razı olsun.Teşekkür ederim
©Murat's44
 
Üst Alt