Ömür sahifesini yazmakla tüketen kalemim, neyleyim…

MustafaCİLASUN

Özel Üye
564423_638675066167452_1309668380_n.jpg









Bülbül
Sesinin ülfetiyle feryat diyor
Mahzun kuşlar kanatlarını çırparak

Umuda yöneliyor
Nasip bahtı felah için çiyli serdediyor,

İçim gidiyor, gönlüm ağlıyor
Göçüp giden şu virane gönlüm

Sessizliğe gömülüyor,
Uzletin aşkıyla nefesleniyor


Ne vakit

Bir musalla taşını görsem
Çıktığım ve ram olduğum efkârın

Hüznü süruruyla ağlasam
Yüreğimin yangınlığını hiçbir gönle

Aktarmadan çığlığımı yudumlasam
Hiç uyumadan seherin ahengini

Ruhuma taşısam
Ve aşkın vecdiyle hasrete kansam


Nereye

Yaslansam sinem bir avare
Sevda dilim için sanki edebi bir bahane,

Aşktan nasipsiz ve azade
Ba
şlıyor yine serabın ülfetine yakışan
Ve yağarak anlamlaşan her kadre
Ruhum bigâne, halim divan,

Zihnim merdane,
Nefesin hicranı duyulmuyor ah paye



Bin hüzün
Çökse de bu fakir gönlüme
Haykırdığım melalim çaresiz

Çekiliyor acı sessizliğine
Hani takat ve şevk nerede, sürur

Kalbimden arî derinliğinde ve kederiyle
Ruhumdan sadır olan ve sinemi daraltan

Yalnızlığımla abat olarak göçer giderim


Sine-i

Sürurumdan kopan yaprakları
Ruhumun baki olan

Hicran damlalarını terennüm ederim
Bir yudum suya hasret nefes gibi

Kuytu derinliğe meylederim, çile benim
Ne kaldıysa ve bıraktığım çaresiz nefesimle,

Hali fakirliğimde uçuk bir sazendeyim


Kime hangi

Cüretle nazar edebilirim
Kalbi çöküntüleri ayan olan

Ve fevkalade biçare sefilim
Kalmayan gücüm, fersizleşen ve boşluğu anan

İki gözüm ve edepten arî dilim
Bu viraneli
ğimde aşkın namütenahi dirliğini
Ve birliğini nasıl deruhte ederek giderim


Ben hali

Fakirliğimde ikamet edenim
Adamlığın adımlarında metanetini

Koruyanlara gıpta ederim
Ah bigâneleşen hüzünlü nefesim,

Ömür sahifesini tüketen hicrani defterim
Sessizliğime çekilerek,

Aziz nefesler için niyaz ederim,
Selamı önceleyip sürur dilerim


Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt