Neden böyle oluyor…

MustafaCİLASUN

Özel Üye

Click here to view the original image of 960x719px.
10152382_765393610162263_3678273542051630767_n.jpg












Ütopik düşünce yoğunluğu,
düşüneni öylesine alıp götürüyor ki,
adeta gönül diyarlarını gezdiriyor.

Böylece baskı altında bulunan,
tüm duyguların galeyana geldiği
ve depreştiği bir ortam esenliğine!

Bazen kulağımıza gelen bir şarkı nakaratı,
bazen ritmik vurgularla okunan güzel bir şiir,
bizleri saadetin derinliğine doğru,
yürek sessizliğinde, filikalarla kürek çektiriyorlar.

İnsanın yaşadığı bu zaman dilimi belki saniyeliktir
fakat insanı çok farklı ve otantik ortamlara götürüyor.

Neden böyle oluyor, pozitif bilim olgusunu
hiçe sayarcasına, zaman faktörüne
meydan okurcasına dik durabiliyor.

Bu kadar farklı etkilenme sanatı nasıl icra ediliyor,
keyif ve hoşnutluk vererek, harikalar yaşatan
böylesi anlık hazlara nasıl bakmamız gerekiyor?

Bire bir konuştuğum yakın arkadaşlarımın itiraflarını
dinleyerek benzer oluşumları yakinen görebiliyorum.
Hatta sorduğum zaman, bir ah çekerek
tespitimin doğru olduğunu, zorlanmadan ifade ediyorlar.

Bu ve benzeri duygular yaşanamamış
bir aşkımı tazeliyor, o an; mazide kalan
külleri mi yelpaze ettiriyor?

Şelalenin coşkulu senfonisinin verdiği
geçici tedavinin reçetesini mi sunuyor!

Yoksa elindeki birçok imkânın
kıymetini bilmeden, hoyratça harcayarak,
iflasa kucak açan bir insanın tükenişinin hüznü mü?

Kendini her şeyin en güzeline layık ve haiz gören,
dizginsiz heyecan sahiplerinin nedameti mi?
Gizemler adeta bir okyanusu sembol ediyorlar,
kulaç atarak sahile çıkmak, pek mümkün görülmüyor!

Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt