Yetmiş yaşındaki yaramaz çocuklar

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Hucurât Sûresi’nde geçen bir ayetin (Hucurât, 49/7) ifadesine göre rüşde erenler, ancak imanı sevip onunla kalbini güzelleştiren, gönlünü iman şualarıyla ışıklandıran, küfrü, fıskı ve isyanı iğrenç görüp onlardan sakınan ve hep imanın gösterdiği istikamette ilerleyip doğruluk ve itaatten hiç ayrılmayan kimselerdir.
Demek ki, rüşde ermek yaş ile olmamaktadır. Nice yetmiş yaşında insanlar vardır ki, henüz on beş yaşını idrak etmemiş çocuklar gibi yaşamaktadırlar. Önlerini arkalarını bilmeyen, hevâ-yı nefse uyup her gün tonla günah işleyen bu yaramazların ne gözleri kontrol altındadır ne de kulakları… Ne dilleri günahtan uzaktır ne de sair uzuvları... Rüşd, iyiyi-kötüyü ayırabilme, hak yolunda sağlam, sabırlı ve tam bir isabetle dosdoğru yürüme demektir. Bu itibarla da, rüşde ermiş, kendini idrak etmiş ve doğru yolu bularak sırat-ı müstakime girmiş insan arıyorsanız, onları ancak imanı sevip gönlünü onunla zinetlendiren küfür, fısk ve isyandan da nefret eden kimseler arasında bulabilirsiniz.
Şayet, bir insan -inandığını iddia ettiği halde- küfre karşı teyakkuzda bulunmuyorsa, fısk u fücur deryasına yelken açmışsa, isyan vadilerinde dolaşıp duruyorsa, gözünü-kulağını, dilini-dudağını harama açık tutuyorsa... Yaşı kaç olursa olsun, ona râşid demek, onun rüşde erdiğini söylemek çok zordur. Neden? Çünkü böyle biri, kalbini yaralıyor, dünyada iman evini yıkıyor ve ahiret hayatını dinamitliyor demektir. İşlediği günahlarla Cennet saraylarını yıkan bir insana nasıl rüşde ermiş denebilir ki? Her bir günahla oradaki kasırlarının bir tarafını çökerten ve Cennet otağını harap eden bir insanın iyiyi-kötüyü tefrik edebildiği söylenebilir mi? Hazret-i Pîr-i Mugân “Burada bir ‘elhamdülillah’ dersin orada bir Cennet meyvesi yersin” demiyor mu? Öyleyse, burada bir namaz kılarsın, orada bir Cennet kasrı kurarsın... Burada bir günah işlersin, orada kocaman bir sarayı yerle bir edersin...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

NuSReT

Aktif Üyemiz
gönülde iman olduktan sonra, Rüşde erdikten sonra Allahı tanıyıp , O na inandıktan sonra her kalpte biryerlerde mutlaka çocukluk vardır. çocukluğun saf halini kaybetmemek dileklerimle.............................
 
Üst Alt