Ağaç nedir? Özellikleri ve Dünyanın en güzel ağaçları
Ağaç Nedir? Boyu en az 5 metre , çapı da 10 cm'den aşağı olmayan, dal sürgün ve yapraklarının oluşturduğu tepe tacını tek bir gövde üzerinde taşıyan, her yıl çap artımı yaparak kalınlaşan , sürgün vererek boylanan, hücrelerinin büyük bölümü odunlaşmış olan, uzun ömürlü bitkilere AĞAÇ denir...
Bir ağaç; temel olarak kök, gövde, dal ve yaprak olmak üzere 4 ana organdan oluşur. Bu organların biçim, boyut, yoğunluk, hacim, ağırlık, boy, çap, yıllık artım gibi özellikleri ağacı biçimlendiren temel özelliklerdir...
Bir ağacın yaşayıp gelişebilmesi için; ışık, sıcaklık, CO2, O2, su ve mineral madde gereklidir.
Ağaçların; topraktan su ve mineral maddelerini, havadan ise karbondioksiti almak, güneş enerjisini kullanarak organik madde üretmek, havaya oksijen vermek, canlılara besin ve barınak sağlamak gibi çok önemli işlevleri vardır.
Ağaçlar bu işlevleri yerine getirirken çevrelerindeki canlı ve cansız tüm varlıklarla karşılıklı olarak birebir ilişki ve etkileşim halindedirler. Bu yüzden ağaçlar içinde bulundukları ekosistemler için vazgeçilmez elemanlardırlar.
Ağaçların yok olması; yaşama ortamının bozulması ve iklimin olumsuz yönde etkilenmesi ve devamında yaşam zincirinin kopması, en sonunda da tüm yaşamın yok olması anlamına gelir...
Ağaçlar ışık, yer, su ve mineral maddeler yüzünden birbirleriyle amansız bir rekabet içerisine girerler. Bu rekabette baskın çıkabilmek ve dolayısıyla hayatta kalabilmek için tepe ve köklerini hızla geliştirmeye çalışır, gölgeye dayanıklı yaprak üretir, işlevini kaybeden organlarını (yaprak - dal - kök) terkeder, rakiplerini gölgeleyerek altetmeye çalışırlar.
Bazı ağaç türleri (ceviz, meşe, huş, dişbudak, ıhlamur gibi..) kök ve yapraklarından salgıladıkları sıvı ve gazlarla komşu bitkilere zarar bile verebilirler...
Ağaçlar olgun çağa geldiklerinde ulaşacakları boylara göre üç sınıfa ayrılmaktadır.
Birinci Sınıf Ağaçlar: 100 - 150 Yaşlarında takriben 35 - 40 m. boylanabilen ağaçlar bu gruba girer:
(Ladin, Melez, Sedir, Duglas, Sekoya, Sançam, Karaçam, Meşeler, Kayın, Dişbudak, Çınaryapraklı Akçaağaç, Ihlamur, Karaağaç, Kızılağaç, Okaliptus gibi..)
İkinci Sınıf Ağaçlar: İleri yaşlarda 25 m boylanabilen ağaçlar bu gruba girer:
(Kızılçam, Fıstıkçamı, Servi, Porsuk, Ardıç, Çınar, Titrekkavak, Sahra Akçaağacı, Gürgen, Söğütler gibi..)
Üçüncü Sınıf Ağaçlar: İleri yaşlarda ancak 8 - 10 m. boylanabilen ağaçlar bu gruba girer:
(Andız, Fenike Ardıcı, Akçaağaç, Kızılcık, Çitlenbik, Mazı Meşesi, Pırnal Meşesi, Keçiboynuzu, Defne, Tesbih ağacı gibi..)
Meşcere: Ormancılık bilimleri açısından meşcere, çok sayıda ağacın geniş bir alanda birbirini etkileyecek sıklıkta ve birarada bulunması halidir.
Orman: Ele alış biçimi ve ele alan kişinin amacına göre Orman kavramının farklı tanımları ile karşılaşılmaktadır. Bir şairin, yazarın ve ressamın Orman anlayışı ile, geçimini ormandan sağlayan kırsal kesim halkının ormana bakış açıları birbirinden çok farklıdır. Büyük metropolde yaşayan insan gözünde Orman; temiz hava, kaliteli içme suyu ve türlü rekreaktif etkinliklerin yapılabildiği doğa parçası iken, ormancılık, arıcılık ve hayvancılık yaparak geçimini sağlayan halk gözünde Orman; hayatını idame ettirebileceği iş ve çalışma ortamıdır.
Ormancılığın değişik bilim dalları da uğraş alanlarına ve bakış açılarına göre ormanı farklı şekilde tanımlamaktadır.
Hukukçu gözünde orman:
`Tabii olarak yetişen veya emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları, yerleriyle birlikte orman sayılır.` Ancak; sazlıklar, step bitkileriyle örtülü yerler, dikenlikler, parkıar, şehir koruluklan, mezarlıklar, yüzölçümü 3 hektardan az olan sahipli arazi üzerindeki ağaçlık alanlar orman tanımı içine girmemektedir (6831 Sayılı Orman Kanunu Madde 1.)
Orman ürün ve hizmetlerinin oluşumunu inceleyen ve bu kaynakların miktarını arttırmayı amaç edinen Orman Hasılat Bilgisi yönünden Orman; Baskın elemanı ağaç ve ağaççıklardan oluşan otsu ve odunsu bitkilerin diğer mikro ve makro organizmalarla birlikte meydana getirdiği bir yaşam birliğidir.
Çeşitli ormancılık disiplinlerinin kendi yönlerinden yaptığı tanımların ortak özelliklerine dayanarak ormanı; `Belirli yetişme ortamlarında var olan ve gelişen, ana elemanı ağaç ve ağaççık olmak üzere, diğer bitkisel, hayvansal ve mineral elemanlardan oluşan, bu elemanlar arasında karşılıklı etkileri ve kendine özgü yaşam birliği olan bir doğa varlığı, topluma orman ürünleri ile diğer foknsiyon ve hizmetler sağlayan ulusal bir servet..` biçiminde tanımlayabiliriz. (ERASLAN, 1983, S.27).
Çalı ve Ağaçcık: Ömürleri kaç yıl olursa olsun, boyları hiç bir zaman 5 m . yüksekliğe ulaşamayan Sandal, Kocayemiş, Akcakesme , Funda ve Karaçalı gibi odunsu bitkiler çap ve boylarına göre Çalı veya Ağaçcık olarak anılmaktadır . Çalılar çok yıllık odunsu bitkiler olup ağaçlardan boyunun kısalığı ve uzamayı temin eden bir orta sürgünün olmayışı ile ayrılır.
Ağaç Nedir? Boyu en az 5 metre , çapı da 10 cm'den aşağı olmayan, dal sürgün ve yapraklarının oluşturduğu tepe tacını tek bir gövde üzerinde taşıyan, her yıl çap artımı yaparak kalınlaşan , sürgün vererek boylanan, hücrelerinin büyük bölümü odunlaşmış olan, uzun ömürlü bitkilere AĞAÇ denir...
Bir ağaç; temel olarak kök, gövde, dal ve yaprak olmak üzere 4 ana organdan oluşur. Bu organların biçim, boyut, yoğunluk, hacim, ağırlık, boy, çap, yıllık artım gibi özellikleri ağacı biçimlendiren temel özelliklerdir...
Bir ağacın yaşayıp gelişebilmesi için; ışık, sıcaklık, CO2, O2, su ve mineral madde gereklidir.
Ağaçların; topraktan su ve mineral maddelerini, havadan ise karbondioksiti almak, güneş enerjisini kullanarak organik madde üretmek, havaya oksijen vermek, canlılara besin ve barınak sağlamak gibi çok önemli işlevleri vardır.
Ağaçlar bu işlevleri yerine getirirken çevrelerindeki canlı ve cansız tüm varlıklarla karşılıklı olarak birebir ilişki ve etkileşim halindedirler. Bu yüzden ağaçlar içinde bulundukları ekosistemler için vazgeçilmez elemanlardırlar.
Ağaçların yok olması; yaşama ortamının bozulması ve iklimin olumsuz yönde etkilenmesi ve devamında yaşam zincirinin kopması, en sonunda da tüm yaşamın yok olması anlamına gelir...
Ağaçlar ışık, yer, su ve mineral maddeler yüzünden birbirleriyle amansız bir rekabet içerisine girerler. Bu rekabette baskın çıkabilmek ve dolayısıyla hayatta kalabilmek için tepe ve köklerini hızla geliştirmeye çalışır, gölgeye dayanıklı yaprak üretir, işlevini kaybeden organlarını (yaprak - dal - kök) terkeder, rakiplerini gölgeleyerek altetmeye çalışırlar.
Bazı ağaç türleri (ceviz, meşe, huş, dişbudak, ıhlamur gibi..) kök ve yapraklarından salgıladıkları sıvı ve gazlarla komşu bitkilere zarar bile verebilirler...
Ağaçlar olgun çağa geldiklerinde ulaşacakları boylara göre üç sınıfa ayrılmaktadır.
Birinci Sınıf Ağaçlar: 100 - 150 Yaşlarında takriben 35 - 40 m. boylanabilen ağaçlar bu gruba girer:
(Ladin, Melez, Sedir, Duglas, Sekoya, Sançam, Karaçam, Meşeler, Kayın, Dişbudak, Çınaryapraklı Akçaağaç, Ihlamur, Karaağaç, Kızılağaç, Okaliptus gibi..)
İkinci Sınıf Ağaçlar: İleri yaşlarda 25 m boylanabilen ağaçlar bu gruba girer:
(Kızılçam, Fıstıkçamı, Servi, Porsuk, Ardıç, Çınar, Titrekkavak, Sahra Akçaağacı, Gürgen, Söğütler gibi..)
Üçüncü Sınıf Ağaçlar: İleri yaşlarda ancak 8 - 10 m. boylanabilen ağaçlar bu gruba girer:
(Andız, Fenike Ardıcı, Akçaağaç, Kızılcık, Çitlenbik, Mazı Meşesi, Pırnal Meşesi, Keçiboynuzu, Defne, Tesbih ağacı gibi..)
Meşcere: Ormancılık bilimleri açısından meşcere, çok sayıda ağacın geniş bir alanda birbirini etkileyecek sıklıkta ve birarada bulunması halidir.
Orman: Ele alış biçimi ve ele alan kişinin amacına göre Orman kavramının farklı tanımları ile karşılaşılmaktadır. Bir şairin, yazarın ve ressamın Orman anlayışı ile, geçimini ormandan sağlayan kırsal kesim halkının ormana bakış açıları birbirinden çok farklıdır. Büyük metropolde yaşayan insan gözünde Orman; temiz hava, kaliteli içme suyu ve türlü rekreaktif etkinliklerin yapılabildiği doğa parçası iken, ormancılık, arıcılık ve hayvancılık yaparak geçimini sağlayan halk gözünde Orman; hayatını idame ettirebileceği iş ve çalışma ortamıdır.
Ormancılığın değişik bilim dalları da uğraş alanlarına ve bakış açılarına göre ormanı farklı şekilde tanımlamaktadır.
Hukukçu gözünde orman:
`Tabii olarak yetişen veya emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları, yerleriyle birlikte orman sayılır.` Ancak; sazlıklar, step bitkileriyle örtülü yerler, dikenlikler, parkıar, şehir koruluklan, mezarlıklar, yüzölçümü 3 hektardan az olan sahipli arazi üzerindeki ağaçlık alanlar orman tanımı içine girmemektedir (6831 Sayılı Orman Kanunu Madde 1.)
Orman ürün ve hizmetlerinin oluşumunu inceleyen ve bu kaynakların miktarını arttırmayı amaç edinen Orman Hasılat Bilgisi yönünden Orman; Baskın elemanı ağaç ve ağaççıklardan oluşan otsu ve odunsu bitkilerin diğer mikro ve makro organizmalarla birlikte meydana getirdiği bir yaşam birliğidir.
Çeşitli ormancılık disiplinlerinin kendi yönlerinden yaptığı tanımların ortak özelliklerine dayanarak ormanı; `Belirli yetişme ortamlarında var olan ve gelişen, ana elemanı ağaç ve ağaççık olmak üzere, diğer bitkisel, hayvansal ve mineral elemanlardan oluşan, bu elemanlar arasında karşılıklı etkileri ve kendine özgü yaşam birliği olan bir doğa varlığı, topluma orman ürünleri ile diğer foknsiyon ve hizmetler sağlayan ulusal bir servet..` biçiminde tanımlayabiliriz. (ERASLAN, 1983, S.27).
Çalı ve Ağaçcık: Ömürleri kaç yıl olursa olsun, boyları hiç bir zaman 5 m . yüksekliğe ulaşamayan Sandal, Kocayemiş, Akcakesme , Funda ve Karaçalı gibi odunsu bitkiler çap ve boylarına göre Çalı veya Ağaçcık olarak anılmaktadır . Çalılar çok yıllık odunsu bitkiler olup ağaçlardan boyunun kısalığı ve uzamayı temin eden bir orta sürgünün olmayışı ile ayrılır.