'Ben onu Gazze'ye hediye ettim'

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
'Ben onu Gazze'ye hediye ettim'


Kahire'ye dönen İhvan-ı Müslimin meclis grubu üyelerinden Muhammed Baltacı, İsrail askerlerinin saldırısı sırasında şehid olan bir Türkiyelinin eşinin kendisini oldukça duygulandırdığını belirterek "Şehid eşinin sözleri beni duygulandırdı. Geminin kenarında, şehid eşinin yanı başında oturuyor ve şöyle diyordu: Ben, şuan gayri ihtiyari olarak ağlıyorum. Ben onu Gazze'ye hediye ettim" dedi.



Özgürlük Filosunda bulunan ve serbest bırakılıp Kahire'ye dönen İhvan-ı Müslimin meclis grubu üyelerinden Hazim Faruk Mansur, İsrail'in yardım gemilerine saldırısını ayrıntılarıyla anlattı. Mansur ' geminin kan gölüne döndüğünü' söylüyor.
Gemideki diğer Mısırlı vekil Muhammed Baltacı ile herhangi bir soruşturma, ya da İsrail'de bulunduklarına delalet edecek herhangi bir belgeyi imzalamayı reddettiklerini söyleyen Mansur,gemide ilkel savunma silahı bulunduğu yönünde İsrail söylemlerinin kesinlikle yalan ve iftira olduğunu yineledi, para ve elektronik eşya dahil bütün şahsi eşyalara el konulduğunu, daha sonra İsrail makamlarına şikayet ettiklerinde ise bunun inkar edildiğini belirtti.
Gemiler Gazze'den 90 mil uzaktayken sadece insani yardım taşındığına dair mesajın bütün dünyaya tekrar verildiğini söyleyen Mansur şöyle anlatıyor: "Saat 04:30 civarında hep cemaatle namaza durduk. Tam o anda helikopterler ve her birinde 8 komando bulunan 16 İsrail botu bir anda etrafı sardı. Helikopterlerden kum gibi asker yağmaya başladı. Üzerimize ateş açtılar, gaz bombaları ve lazerli silahlarla saldırdılar. Birkaç Türk aktivisti yere düşürüp, ayaklarıyla boyunlarının üzerine bastıktan sonra üzerlerine ateş açarak onları öldürdüler. Bu şekilde herkesin gözleri önünde 14 Türkü öldürdüler. Bazı aktivistleri ise ağır bir şekilde yaraladılar, gerekli müdahale yapılamadığı için onlar da şehit oldu. İsrail askerleri kana bulanmış zemin üzerinde kayıp düştükleri için bizim elbiselerimizi aldılar, kanlı zeminin üzerine serdiler.
Kadınlar Salonuna Saldırı
"Sonra kadınların bulunduğu salonları bastılar, üzerlerine silah doğrulttular. Hasta, hamile, yaşlı, din adamı ayırmaksızın herkesi son derece aşağılayıcı bir şekilde kelepçeleyerek güverteye topladılar. Sabah saat 10:00'dan 15:30'a kadar güvertede yakıcı güneşin altında beklettiler. Yaşlıları aramıza alıp onlara gölge yapmaya çalışıyorduk. Ne kadar dayanmaya çalışsak da açlık ve susuzluk bizi kırdı geçirdi. O sırada askerler geminin içine girdi, bütün özel eşyalarımızı çaldılar. Benim 8, Muhammed Baltacı'nın 12 bin doları gitti. Oksijen tüpleri, tansiyon aletleri gibi bütün medikal ekipmanları kırdı, ilaçları yerlere saçtılar. Astım hastaları kriz geçirirken ilaçları ayaklarımızın altında çiğniyorduk. Sonra başta kaptan olmak üzere bizi teker teker aşağı indirmeye başladılar. İki sahne vardı ki, ellerim kesilsin de o insanlara eziyet edilmesin istedim: biri kriz geçiren ve bir sıkım spreye ihtiyacı olan kadın, diğeri ise Gazzeli Dehşan ailesiydi. Ahmed Dehşan kanser hastası eşini tedavi için Türkiye'ye getirmiş. Tüm çareler tükenince eşini alıp Gazze'ye dönüyordu. Sanki Gazze'de defnolunabilmesi için acele ediyordu. Hasta hanımın kımıldayacak hali yoktu; buna rağmen onları kelepçelediler ve alıp götürdüler. Bir daha kendilerinden haber alamadık. Buradan herkese sesleniyorum: Merhamet tanımayanların eline düşen Ahmed Dehşan ve hasta eşine acıyın."
İsraillilerin Mutluluğu Tarifsizdi
Gemi Aşdod limanına yaklaşmaya başladığında iskeledeki İsrailliler sevinçle alkış tutmaya başladılar. Zafer sloganları atıyor, bize provoke edici laflar atıyorlardı. Daha da dik durmaya başladık. Sonra bizi sorguya aldılar. Hiçbir soruya cevap vermedik, İsrail toprağı üzerinde bulunduğumuza, yasa dışı göçmenler olduğumuza dair bize imzalatılmak istenen hiçbir belgeyi imzalamadık. Mısır konsolosluğu bizi Aşdod'dan alıp Taba'ya getirdiğinde Baltacı'nın üzerinde pantolon ve atlet, benim üzerimde ise sadece atlet ve iç şort vardı. Her tarafım Türk direnişçilerin kanına bulanmıştı."
Baltacı'yı Duygulandıran Sözler
Baltacı ayrıca İsrail askerlerinin saldırısı sırasında şehid olan bir Türkiyelinin eşinin kendisini oldukça duygulandırdığını belirterek "Şehid eşinin sözleri beni duygulandırdı. Geminin kenarında, şehid eşinin yanı başında oturuyor ve şöyle diyordu: Ben, şuan gayri ihtiyari olarak ağlıyorum. Ben onu Gazze'ye hediye ettim" dedi.
 
Üst Alt