Dil-hun olurum yâd-ı cemalinle senin ben…

MustafaCİLASUN

Özel Üye

260491_586566488044977_107169647_n.jpg










Vaktin sessiz derinliğindeyim
İçime işleyen, ruhumun insicamını etkileyen
İklimlerin meftun eden, suhuletine götüren, feyzi amber nefeslendiren
Huzuru ikbalin ilham zerk ettiği, düşünceler ırmağına çektiği ve fakat ürkütmediği yerdeyim


Sinemde biriken sualler vardı
Göçüp giden lahzadan iz bırakan meramlardı
Sebebi hikmetine vakıf olmak nasıl bir hicrandı, sır perdesi asıldı
Bilgi ve bilinç henüz nadandı, arzı enam eden suretler içimi acıtan dramdı


Bir vakte doğru koşuyordum
Şevki kanaat içinde umut besliyordum, ya sabır diyordum
Kalbimden nükseden sevginin şavkıyla ümitlere akıyordum, nerede yanılıyordum
Firkatin nidasına bakıyordum, yüreğimi titreten naifliğe nasıl imreniyordum


Öteler içimde yaşattığım ikbaldir
Nereye baksam, hangi azamı hatırlasam ve sukuta kansam
Hiçbir varlığın tamahında olmasam, ruhumu ahdiyle bir barıştırsam
Her belanın selametine bel bağlasam, kemali yet vasfı için rabbime el açıp yakarsam


Ne vakit sevdanın şavkıyla yansam
Hakikate mazhar kılan aşkın vecdiyle ruhumu arındırsam
Bedeni ihtiyaçlar için avunmasam, nefsin derin yaralarını nasıl sarsam
Zan ile nazar etmekten kurtulsam, her türlü asabiyeti bıraksam ve O’na yakarsam


Şehnaz makamında ki bu eseri dinlerken
Kalbim durmadı, kalem aradı, sessizce düşen damlaları yazdı
Kuytu ve sakin bir dergâhta kalbi yakarışlarını anlattı, malikine şevkle anlattı
Başlık olarak yer verdiğim bu beyan ne kadar içli ve bir o kadarda samimi gelince, melali kal eyledim



Mustafa CİLASUN
 

MURATS44

Özel Üye
Vaktin sessiz derinliğindeyim
İçime işleyen, ruhumun insicamını etkileyen
İklimlerin meftun eden, suhuletine götüren, feyzi amber nefeslendiren
Huzuru ikbalin ilham zerk ettiği, düşünceler ırmağına çektiği ve fakat ürkütmediği yerdeyim


Acılarım her geçen zaman katmerleşiyordu. Ruhumu esir alan ve beni sürekli düşünmeye ve var oluşun tüm sancılarını çekmeye sevk eden bu acıları nasıl tarif edebilirdim? Bilmiyordum… Beni içine alan ve ruhumu kuşatan ve ruhuma işleyen bu halin, acılar deryasının bendeki izdüşümlerinin yaşamımdaki somut göstergeleri, bu durumun zihinsel ve duygusal boyutlarının dayanılmaz ağırlığı beni nereye götürmekteydi? Anlam veremiyordum…
İnsan ruhu… Çok derin, çok boyutlu ve çok karmaşık… Sorularla dolu bir bilinmeyendi sanki ruhum… Her soru cevabını nasıl içinde barındırıyorsa, ben de sorularıma cevap bulabilmek için ruhumun derinliğine inmeye çabalıyordum. Bu çabalar acılarımı katmerleştiriyor ve ruhumu yoruyor ve benliğimi tıkıyordu… Bu haletiruhiyenin; benliğimde, karakterimde hangi izleri bırakacağını çok da kestiremiyordum… Belki de Allah vergisiydi bu yaşadıklarım…
 
Üst Alt