Ey İnsanlık Âlemi!

Ayyüzlüm

Yeni Üyemiz
Ey İnsanlık Âlemi!
Gerçekle yüzleşmeye hazır mısın? Gerçeği gördüğünde, onu, hakkıyla kabullenebilecek bir vicdana, insanlığa, cesaret ve iradeye sahip misin? Gerçekten hür müsün? Yoksa çevrendeki ve yakınındaki kendin gibi aciz ve ölümlü insanların, sana bakış açısını, senin hakkındaki düşüncelerini, ilahlaştırıp put haline getiren zavallı bir köle misin? Birazdan gerçeğin nuruyla yüz yüze geleceksin! Gerçekle karşı karşıya geldiğinde, kendi karanlıklarını çiğneyip, gerçeğin nuruna yürüyebilecek cesur bir yüreğe sahip misin?
Katiyen bil ki, sonsuzlarca bir daha bu dünya hayatına geri gelmeyeceksin! Asla, bir daha böyle bir fırsat da yakalayamayacaksın! ALLAH, seni, meleklerin bile imrendiği en mükemmel varlık olan insan olarak yaratmışken, nasıl olur da, gerçek manada insan olmazsın? Ve muhakkak bir gün, gerçek bir ölümle öleceksin! Gerçek bir ölümle ölecek insan, nasıl olur da yalan yaşayabilir? Hem kendi vücuduna, hem Dünya'ya, hem Evren’e bir bak; hiçbir şeyi gayesiz ve intizamsız göremeyeceksin. Nasıl olur da, bu kadar anlamlar, gayeler, intizamlar içerisinde her şeyin, sana boyun eğdirildiği senin hayatın; anlamsız, gayesiz, intizamsız olabilir? Nasıl olur da, zail, geçici, sahte mutluluklarla kendini kandırabilirsin? Acaba vücudu yalancı bir Cennette; kalbi, aklı, vicdanı, sırr-ı insanîsi Cehennem’de azap çeken bir insana mutlu denilebilir mi?

Ey İnsanoğlu! Zaman-ı mazi büyük bir mezaristana inkılâp ettiği gibi, istikbal dahi büyük bir mezaristana inkılâp edecektir. Bugün sen, iki mezar taşı arasında gezen bir karınca gibisin ve senin bu hayatın, Ahiret’e nispeten bir katre serap, bir rüya hükmündedir. Ve katiyen bil ki, ‘Bütün gelecekler yakındır’ sırrıyla yarınlarda mutlaka ölüsün! Hem, hayatında hayatını veren olmadıktan sonra yaşayıp ta ne yapacaksın? Hem sana bu sevgiyi, aşkı verip, bu kadar nimetleriyle, çiçekleriyle, eserleriyle sana kendini sevdirip tanıttıran bir Zat'la, bunu yaşamadıktan sonra, hangi aciz ölümlüyle, nereye kadar? Hem sonsuz karanlıklarını, nasıl olur da zail mumlarla aydınlatabilirsin? Ve madem yaşayacaksın; öyle birine yaşa ki, yaşadığına değsin. Ve madem seveceksin; öyle birini sev ki, sonsuzlara kadar sevdiğine değsin. Ve madem gerçek bir ölümle öleceksin; öyle birine öl ki, öldüğüne de değsin.


selametle...
 

MURATS44

Özel Üye
Ayyüzlüm Adlı üyeden alıntı :
Ve madem yaşayacaksın; öyle birine yaşa ki, yaşadığına değsin. Ve madem seveceksin; öyle birini sev ki, sonsuzlara kadar sevdiğine değsin. Ve madem gerçek bir ölümle öleceksin; öyle birine öl ki, öldüğüne de değsin.

“Ömrün bitmiş,
fakat sen yalvarmış yakarmışsın, sana bir gün daha verilmiş;
işte şimdi öyle bir günde bulunuyorsun. Öyle bir günde ne yapacaksan, her gün aynı gayretle o işe sarıl,
öyle çalış, öyle ibadet et, öyle yaşa.”

Birbirini biraz tamalayan cümleler belki.Emeğine sağlık Ayyüzlüm.Güzel bir konu.Emeğine sağlık ....
 
Üst Alt