harekat
Özel Üye
Kepaze Bir Durumdayız
Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner‘e ait olduğu belirtilen ikinci bir ses kaydı daha video paylaşım sitelerine düştü. İlk ses kaydında “Kepaze bir durumdayız” diyerek özeleştiri yapan ve Koşaner’e ait olduğu kaydedilen ses kaydının ikincisinde şok ifadeler yer alıyor. Balyoz’u kabul eden Işık Paşa, bilgi ve belgelerin sızdırılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor. Darbelere zemin hazırlayan TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesi’nin kaldırılıp kaldırılmamasının önemli olmadığını, silahlı kuvvetlerin varlığının sebebi olan “Tarihi görevi” yerine getireceklerini söylüyor. Dailymation isimli internet sitesine düşen ses kaydında Ergenekon ve Balyoz davalarından asker polis ilişkilerine, hukukun üstünlüğüne bakış açısından AYİM’e, OYAK’ın vergi vermesinden askeri harcamaların Sayıştay denetimine açılmasına, İç Hizmet Kanunu’ndaki 35. maddeden gazetecilere kadar geniş bir yelpazede bakış açısını ortaya koyuyor.
Işık Koşaner
SIZMASINA ÜZÜLDÜ
Balyoz davasına esas teşkil eden 2003 yılında 1. Ordu’daki plan semineri ile ilgili tüm belgelerin imha edildiğini söyleyen Işık Koşaner, darbe planlarına değil, bu darbe planlarının dışarı sızdırılmasına üzüldüğünü kaydediyor. Koşaner ses kaydında şunları anlatıyor: “Şimdi bizi üzen taraf arkadaşlar Birinci Ordu’da her şeyimizi çaldırmışız, her şeyimizi. Seminerle ilgili neyimiz var neyimiz yok çaldırmışız yetkisiz kişilere ulaşmış konuşmalarımız dahil. Esas rezalet bu, nasıl bu olur yav, nasıl bu olur, ne konuşuyorsak var adamların elinde, sıkıntı burada. Bu rezilliği yapmışız. Balyoz’un hikayesi bu, suç olan kısmı da işin içerisinde olabilir, onu burada kaydı-ihtiyatla sayıyorum ama bunlar hep bizim aleyhimizdeki kişilerin eline çok güzel malzeme verdi maalesef namerdin eline malzeme verdik. Balyozun, günahı, vebali 1.Ordu’ya ait. Karargahtan böyle planlar nasıl dışarı çıkar izahı yok kim verdi, biz verdik. Biz verdik. Hiç kimseyi suçlayamayız. Bunların günahı, vebali, hatası koskoca birinci orduda bir plan semineri yapılıyor tüm planlar tüm teferruatıyla milletin elinde şimdi. Bir de bu rezalet var. Nasıl olur yav, bir ordu karargâhından bu bilgiler nasıl çıkar yaa. Nasıl çıkar izahı yok. İzahı yok.”
BİZ ENAYİ DEĞİLİZ
Balyoz davası sanıklarını için kuvvet komutanları ile birlikte istifa eden eski Koşaner, Ergenekon ve Balyoz yargılamalarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulunuyor. Ses kaydında, adli kolluk görevi yapan polislere “hadlerinin de bildirildiği” belirtiliyor. Kayıtta şu ifadeler dikkat çekiyor: “Hukuka saygılıyızı yanlış anlamayın. Biz enayi değiliz. Ağrı’da polise arkadaşlar haddini bildirdiler. Bakınız şu sözümüzü yanlış anlamayınız. Ben sık sık ‘hukuka saygılıyız’ diyorum. Bunun anlamı şu: Biz enayi değiliz, sadece biz hukuka saygılı olmayacağız, bize karşı olanlar da hukuka saygılı olacaklar.”
ORTALIĞI AYAĞA KALDIRACAĞIZ
Asker ile polis arasındaki ilişkilerle ilgili değerlendirmeler yapan ve “Ağrı’da polise arkadaşlar haddini bildirdiler” diyen Koşaner internete düşen ses kaydında, “Askere yürü karakola derse hiç karşı gelmeyin karakola gidin ama baştan asker olduğunuzu söyleyin. Karakola gittikten sonra rol bize geçecek. Eğer benim bir rütbeli şahsımı karakola götürmüşse ondan sonra merkeze haber veriyorsa ortalığı ayağa kaldıracağız. Beni de arayacaksınız gerekiyorsa” şeklinde konuşuyor. Koşaner’e ait olduğu belirtilen ses kaydında gazetecilere dava açmak için para toplandığı belirtiliyor.
GAZETECİ DEDİĞİN ANASINI BİLE SATAR
Gazeteciden dost olmayacağını ileri süren Işık Paşa şunları söylüyor: “Hiçbir basın mensubu bize düşman olmaz ama dost da olmaz. Dost da olmaz. Basın, basın demek basın mensubunun gerevi demekhaber olabilecek bir şeyi yakalarsa çok afederesiniz anası bile satar onu oraya haber diye koyar. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Onun için gazetecilerle temasta mahalli olsun ulusal basında olsun televizyoncu olsun gazeteci olsun, uzak durunuz.”
OYAK MÜCADELESİ VERİYORUZ
OYAK’ın bir kamu kurumu gösteren mahkeme kararına rağmen mücadele edildiğini söyleyen Koşaner, şöyle konuşuyor: “Ordu Yardımlaşma Kurumu’yla uğraşıyorlar biliyorsunuz. OYAK tamamen bizlerin maaşlarından kesilen işte bu kadar yıldır kesilen paralarla oluşturulan bir kurum. Ama kamu kurumu olduğumuz zaman olursak eğer, ki kamu ihale kurulu böyle istiyor mahkemeye verildi mahkeme maalesef lehimize karar vermedi o zaman vergi vermek durumunda kalacağımız için işlemlerden dolayı emekliliğimizde falan alacağımız paralarda bayağı yüzde onbeş civarında falan düşme sözkonusu olacak.”
İTİNİ ASKERE GEZDİRİYOR
Koşaner’in idari konularla ilgili değerlendirmelerinde “erlerin rütbeli subayların köpeklerini gezdirmesine” şöyle itiraf ediyor: “Herkesin gözü üzerimizde. Nasıl üzerimizde? Kim hangi asker kanunsuz iş yapıyor. Hangi subay er kullanıyor. Hangi subay general, amiral her neyse köpeğini itini bilmem nesini askere gezdiriyor. Hangi bilmem ne okula gönderiyor. Eşini bilmem nereye gönderiyor. Herkesin gözü üzerimizde hiçbir şey artık gizli değil, herkes birliğine sahip olsun. Şu er kullanma işini yavaş yavaş piyasadan kaldırmamız lazım. Evinin badanasını askere yaptırıyor. Özel evinin badanasını hey Allah’ım. El birliği ile kaldıralım. Yoksa kaldırtacaklar, bakakalacağız, bakakalacağız böyle.” Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, şehit yakınları ve gazilerin ihmal edildiğini belirterek, “Bölgemizde bulunan şehitlerimizin yakınlarına gazilerimize arkadaşlar ilgide biraz kusur ediyoruz. İlla kapısını çalıp da ziyaret etmek değil, arasıra telefonla dahi olsa mutlaka herkes kendi bölgesindeki gazi şehit ailesi gazilerimizle yakın temasına devam etsin yağmasak bile gürleyelim.” Işık Paşa’nın, köy okullarının tamir edilmesini, kaynağının ise “Validen ordan burdan tırtıklarsınız bunlar kolay hep yaptık bunu yav. İlla ödenek gelecek değil, mahallinden ayarlayacağız bu malzemeyi” demesi dikkat çekici bulundu.
KORUMA KOLLAMA TSK GÖREVİ
Darbelere gerekçe göste-rilen son olarak 12 Eylül Darbesi’nin mimarı Kenan Evren’in de ifadesinde belirttiği TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinin kaldırılma tartışmalarına da değinen eski Genelkurmay Başkanı Koşaner, TSK’nın “tarihi görevi”nin yapması için yazılı bir kanun olup olmamasının önemli olmadığını dile getiriyor. Koşaner şunları anlatıyor: “Şimdi kim ne derse desin arkadaşlar, kim ne söylerse söylesin. Bunun bir yerde yazması da gerekmez. Hani diyorlar ya 35. maddeyi kaldır da bilmem ne maddeyi koy. ister koy ister koyma. Biz Silahlı Kuvvetler olarak bunun için varız. Bu bizim doğal tarihi görevimiz. Kimse bunun hakkında bize akıl öğretemez. Kimse bunun aksini bize söyleyemez. O zaman bizim varlığımızı inkâr ederiz. Bunu diyemez. Biz de bunu söylediğimiz zaman bazılarının hiç hoşuna gitmiyor. Biz bunu söyleyeceğiz ve bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da omuz omuza dimdik başımız dik vazifemizi müdrik bu duygularla kol kola omuz omuza görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Bunun başka hiçbir çıkar yolu yok.”
AÇIĞA ALMAKTA GECİKTİLER
Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner Dailymation isimli video paylaşım sitesindeki ses kaydında yargının çok başlılıktan kurtarılması için Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin (AYİM) kaldırılması tartışmalarını da eleştiriyor. 2010 yılı Askeri Şura toplantısında terfi ettirilmeyen Gürbüz Kaya, Abdullah Gavremoğlu ve Halil Helvacıoğlu’nun AYİM’den terfi kararının çıkarılmasının hukuki olduğunu ilgili bakanlıklıkların açığa almakta geciktiğini belirtiyor. Eşit süreli askerlik konusunda siyasilerle paralel düşüncede olmadıklarını dile getiren Işık Koşaner, Sözleşmeli Er uygulamasının da kendi teklifleri ile olmadığını anlatıyor.
Ses kaydında Org. Işık Koşaner olduğu iddia edilen kişi, kurmaylarına şu konularda itiraf niteliğinde değerlendirmelerde bulunuyor:
Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner‘e ait olduğu belirtilen ikinci bir ses kaydı daha video paylaşım sitelerine düştü. İlk ses kaydında “Kepaze bir durumdayız” diyerek özeleştiri yapan ve Koşaner’e ait olduğu kaydedilen ses kaydının ikincisinde şok ifadeler yer alıyor. Balyoz’u kabul eden Işık Paşa, bilgi ve belgelerin sızdırılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor. Darbelere zemin hazırlayan TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesi’nin kaldırılıp kaldırılmamasının önemli olmadığını, silahlı kuvvetlerin varlığının sebebi olan “Tarihi görevi” yerine getireceklerini söylüyor. Dailymation isimli internet sitesine düşen ses kaydında Ergenekon ve Balyoz davalarından asker polis ilişkilerine, hukukun üstünlüğüne bakış açısından AYİM’e, OYAK’ın vergi vermesinden askeri harcamaların Sayıştay denetimine açılmasına, İç Hizmet Kanunu’ndaki 35. maddeden gazetecilere kadar geniş bir yelpazede bakış açısını ortaya koyuyor.
Işık Koşaner
SIZMASINA ÜZÜLDÜ
Balyoz davasına esas teşkil eden 2003 yılında 1. Ordu’daki plan semineri ile ilgili tüm belgelerin imha edildiğini söyleyen Işık Koşaner, darbe planlarına değil, bu darbe planlarının dışarı sızdırılmasına üzüldüğünü kaydediyor. Koşaner ses kaydında şunları anlatıyor: “Şimdi bizi üzen taraf arkadaşlar Birinci Ordu’da her şeyimizi çaldırmışız, her şeyimizi. Seminerle ilgili neyimiz var neyimiz yok çaldırmışız yetkisiz kişilere ulaşmış konuşmalarımız dahil. Esas rezalet bu, nasıl bu olur yav, nasıl bu olur, ne konuşuyorsak var adamların elinde, sıkıntı burada. Bu rezilliği yapmışız. Balyoz’un hikayesi bu, suç olan kısmı da işin içerisinde olabilir, onu burada kaydı-ihtiyatla sayıyorum ama bunlar hep bizim aleyhimizdeki kişilerin eline çok güzel malzeme verdi maalesef namerdin eline malzeme verdik. Balyozun, günahı, vebali 1.Ordu’ya ait. Karargahtan böyle planlar nasıl dışarı çıkar izahı yok kim verdi, biz verdik. Biz verdik. Hiç kimseyi suçlayamayız. Bunların günahı, vebali, hatası koskoca birinci orduda bir plan semineri yapılıyor tüm planlar tüm teferruatıyla milletin elinde şimdi. Bir de bu rezalet var. Nasıl olur yav, bir ordu karargâhından bu bilgiler nasıl çıkar yaa. Nasıl çıkar izahı yok. İzahı yok.”
BİZ ENAYİ DEĞİLİZ
Balyoz davası sanıklarını için kuvvet komutanları ile birlikte istifa eden eski Koşaner, Ergenekon ve Balyoz yargılamalarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulunuyor. Ses kaydında, adli kolluk görevi yapan polislere “hadlerinin de bildirildiği” belirtiliyor. Kayıtta şu ifadeler dikkat çekiyor: “Hukuka saygılıyızı yanlış anlamayın. Biz enayi değiliz. Ağrı’da polise arkadaşlar haddini bildirdiler. Bakınız şu sözümüzü yanlış anlamayınız. Ben sık sık ‘hukuka saygılıyız’ diyorum. Bunun anlamı şu: Biz enayi değiliz, sadece biz hukuka saygılı olmayacağız, bize karşı olanlar da hukuka saygılı olacaklar.”
ORTALIĞI AYAĞA KALDIRACAĞIZ
Asker ile polis arasındaki ilişkilerle ilgili değerlendirmeler yapan ve “Ağrı’da polise arkadaşlar haddini bildirdiler” diyen Koşaner internete düşen ses kaydında, “Askere yürü karakola derse hiç karşı gelmeyin karakola gidin ama baştan asker olduğunuzu söyleyin. Karakola gittikten sonra rol bize geçecek. Eğer benim bir rütbeli şahsımı karakola götürmüşse ondan sonra merkeze haber veriyorsa ortalığı ayağa kaldıracağız. Beni de arayacaksınız gerekiyorsa” şeklinde konuşuyor. Koşaner’e ait olduğu belirtilen ses kaydında gazetecilere dava açmak için para toplandığı belirtiliyor.
GAZETECİ DEDİĞİN ANASINI BİLE SATAR
Gazeteciden dost olmayacağını ileri süren Işık Paşa şunları söylüyor: “Hiçbir basın mensubu bize düşman olmaz ama dost da olmaz. Dost da olmaz. Basın, basın demek basın mensubunun gerevi demekhaber olabilecek bir şeyi yakalarsa çok afederesiniz anası bile satar onu oraya haber diye koyar. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Onun için gazetecilerle temasta mahalli olsun ulusal basında olsun televizyoncu olsun gazeteci olsun, uzak durunuz.”
OYAK MÜCADELESİ VERİYORUZ
OYAK’ın bir kamu kurumu gösteren mahkeme kararına rağmen mücadele edildiğini söyleyen Koşaner, şöyle konuşuyor: “Ordu Yardımlaşma Kurumu’yla uğraşıyorlar biliyorsunuz. OYAK tamamen bizlerin maaşlarından kesilen işte bu kadar yıldır kesilen paralarla oluşturulan bir kurum. Ama kamu kurumu olduğumuz zaman olursak eğer, ki kamu ihale kurulu böyle istiyor mahkemeye verildi mahkeme maalesef lehimize karar vermedi o zaman vergi vermek durumunda kalacağımız için işlemlerden dolayı emekliliğimizde falan alacağımız paralarda bayağı yüzde onbeş civarında falan düşme sözkonusu olacak.”
İTİNİ ASKERE GEZDİRİYOR
Koşaner’in idari konularla ilgili değerlendirmelerinde “erlerin rütbeli subayların köpeklerini gezdirmesine” şöyle itiraf ediyor: “Herkesin gözü üzerimizde. Nasıl üzerimizde? Kim hangi asker kanunsuz iş yapıyor. Hangi subay er kullanıyor. Hangi subay general, amiral her neyse köpeğini itini bilmem nesini askere gezdiriyor. Hangi bilmem ne okula gönderiyor. Eşini bilmem nereye gönderiyor. Herkesin gözü üzerimizde hiçbir şey artık gizli değil, herkes birliğine sahip olsun. Şu er kullanma işini yavaş yavaş piyasadan kaldırmamız lazım. Evinin badanasını askere yaptırıyor. Özel evinin badanasını hey Allah’ım. El birliği ile kaldıralım. Yoksa kaldırtacaklar, bakakalacağız, bakakalacağız böyle.” Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, şehit yakınları ve gazilerin ihmal edildiğini belirterek, “Bölgemizde bulunan şehitlerimizin yakınlarına gazilerimize arkadaşlar ilgide biraz kusur ediyoruz. İlla kapısını çalıp da ziyaret etmek değil, arasıra telefonla dahi olsa mutlaka herkes kendi bölgesindeki gazi şehit ailesi gazilerimizle yakın temasına devam etsin yağmasak bile gürleyelim.” Işık Paşa’nın, köy okullarının tamir edilmesini, kaynağının ise “Validen ordan burdan tırtıklarsınız bunlar kolay hep yaptık bunu yav. İlla ödenek gelecek değil, mahallinden ayarlayacağız bu malzemeyi” demesi dikkat çekici bulundu.
KORUMA KOLLAMA TSK GÖREVİ
Darbelere gerekçe göste-rilen son olarak 12 Eylül Darbesi’nin mimarı Kenan Evren’in de ifadesinde belirttiği TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinin kaldırılma tartışmalarına da değinen eski Genelkurmay Başkanı Koşaner, TSK’nın “tarihi görevi”nin yapması için yazılı bir kanun olup olmamasının önemli olmadığını dile getiriyor. Koşaner şunları anlatıyor: “Şimdi kim ne derse desin arkadaşlar, kim ne söylerse söylesin. Bunun bir yerde yazması da gerekmez. Hani diyorlar ya 35. maddeyi kaldır da bilmem ne maddeyi koy. ister koy ister koyma. Biz Silahlı Kuvvetler olarak bunun için varız. Bu bizim doğal tarihi görevimiz. Kimse bunun hakkında bize akıl öğretemez. Kimse bunun aksini bize söyleyemez. O zaman bizim varlığımızı inkâr ederiz. Bunu diyemez. Biz de bunu söylediğimiz zaman bazılarının hiç hoşuna gitmiyor. Biz bunu söyleyeceğiz ve bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da omuz omuza dimdik başımız dik vazifemizi müdrik bu duygularla kol kola omuz omuza görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Bunun başka hiçbir çıkar yolu yok.”
AÇIĞA ALMAKTA GECİKTİLER
Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner Dailymation isimli video paylaşım sitesindeki ses kaydında yargının çok başlılıktan kurtarılması için Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin (AYİM) kaldırılması tartışmalarını da eleştiriyor. 2010 yılı Askeri Şura toplantısında terfi ettirilmeyen Gürbüz Kaya, Abdullah Gavremoğlu ve Halil Helvacıoğlu’nun AYİM’den terfi kararının çıkarılmasının hukuki olduğunu ilgili bakanlıklıkların açığa almakta geciktiğini belirtiyor. Eşit süreli askerlik konusunda siyasilerle paralel düşüncede olmadıklarını dile getiren Işık Koşaner, Sözleşmeli Er uygulamasının da kendi teklifleri ile olmadığını anlatıyor.
Ses kaydında Org. Işık Koşaner olduğu iddia edilen kişi, kurmaylarına şu konularda itiraf niteliğinde değerlendirmelerde bulunuyor:
- Her yere kontrolsüz mayın döşedik.
- Emir komuta birliğini sağlayamıyoruz.
- Çatışma anında tim komutanlarımız mevziye silahını bırakıp kaçıyor.
- Eğitim zafiyeti nedeniyle terörist diye masum erimizi kendimiz vurduk.
- Sınır karakollarımız hatalı yapılmış, Hantepe de hatalı. Halimiz tam bir kepazelik.
- İHA skandalında, teşkilat yapımızın yanlış olduğu anlaşıldı.
- Terörle mücadelede hiç kimsenin talimatına ihtiyacımız yok.
- Operasyonlarda artık son bir yıldır mantıklı iş yapmaya karar verdik.
- Artık her şeyi yasal zemine oturtmak zorundayız. Herkesin gözü üzerimizde.
- Elimizdeki teknik imkânları kullanamıyoruz, eğitim ve tatbikatımız zayıf.
- Asker polis ilişkisi, gerekirse ortalığı ayağa kaldırırız.
- Hukuka ne kadar saygılı olacağız, biz enayimiyiz?
- Erlerin subayların özel işlerinde kullanılması, kimi itini gezdiriyor kimi evini boyatıyor.
- Şehit yakınları ile ilişkiler, bari yağmasak da gürleyelim.
- Astların genelkurmay karargâhına yalan söylüyor.
- Oyak için verilen mücadele, neden vergi vermek istemedikleri.
- Irak sınırını sivillerin koruması konusuna, her kes güler.
- Sayıştaş, ombudsman ve denetleme, artık paraları daha dikkatli kullanmalıyız.
- Tsk yasa ve yönetmeliklerin dışına çıkmasını yol yaptık, hep böyle devam edecek sandık.
