Kötülüklerin anası

Ayyüzlüm

Yeni Üyemiz


Fahr-i Âlem efendimiz;

‘İçki kötülüklerin anasıdır’ buyuruyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adlî Tıp AD Öğretim Üyesi Prof.Dr. İ. Hamit Hancı’nın aşağıdaki ilmî açıklamaları, peygamberimizin hadîsini te’yid edercesine, alkolün insanda nelere sebebiyet verdiğini menfîliklere ne sûrette zemin hazırladığını anlaşılır bir üslûbla ifâde ediyor;
Alkol alanlarda öncelikle psişik inhibisyonlar ortadan kalkar. Daha sonra muhakeme ve karar verme yeteneği kaybolur. Dikkat ve refleks aktivite hızı azalır. Psikomotor koordinasyon azalır. Hafıza kusurları oluşur. Az miktarda alkol alımı bile bir işin yapılması için gerekli beceri, dikkat ve özende azalmaya neden olur. Kanda alkol seviyesi arttıkça disoryantasyon, stupor, koma ve ölüm gelişir.
İnsanda şuuru devre dışı bırakan alkolün, insanı nasıl pimi çekilmiş bir bombaya çevirdiği bu ifâdelerden gâyet sarâhatle (açıkça) anlaşılmaktadır.
İçtimâî (toplumsal ) mes’elelerin sebepleri arasında alkolün ilk sırada olduğu ilmî araştırma sonuçları ve raporlar ile doğrulanmıştır.
Âile içi anlaşmazlıkların, şiddet kavga ve cinâyetlerin, trafik kazâlarının en önde gelen sebeplerinden olan alkollü içeceklerin önemli bir miktarı yakın zamana kadar devlet eliyle de üretiliyordu. Hâl-i hazırda bütçeye büyük vergi geliri sağlaması dolayısı ile alkollü içki îmâl ve tüketilmesindeki artış, sebep olduğu bütün içtimâî zararlarına rağmen devam etmektedir.
Dağılan âileler, ana baba sevgisinden mahrum yetişen bunalımlı çocuklar, alkole bağlı hastalıkların pençesinde kıvranan, ölüme sürüklenen insanlar, alkol sebebi ile işlenen suçların kararttığı hayatlar insanlık için telâfisi olmayan mânevî yıkımlardır.
Mânevî zararlarının vahâmeti yanında cemiyete yüklediği maddî zararların iktisâdî cesâmeti, vergi ile getirdiğini fazlası ile götürür derecededir. Türkiyede meydana gelen trafik kazâlarının yüzde kırk’ı alkolün sebebiyet verdiği kazâlardır ve asıl kayıp olan sönen binlerce hayatın yanı sıra maddî hasarların bedeli de çok yüksek miktarlardadır. Sağlık harcamalarında alkole bağlı hastalıkların tedâvi masrafları da büyük meblâğlardadır.
Bütün bu zararları âşikâr olan alkolün reklâmının yasaklanması ve kullanma alanlarının daraltılması yönünde devlet tarafından alınan yetersiz tedbirler, belediyelerin kuralları uygulamaları, çok ilginçtir bazı çevreler ve sivil kuruluşlar tarafından ‘’çağdaşlık ve özgürlük nâmına’’ protesto edilebilmektedir. Bu tür baskılarla bazı çevreler tarafından devletin vatandaşları kötü alışkanlıklardan koruma vazifesini ifâsı engellenmeye çalışılmaktadır. İçki satışı yasağındaki ve içkili mekânların ruhsatlandırılmasındaki kânûnî ölçülerin uygulanmasında zaafiyetler sözkonusudur. Bu hususta çok etkili ‘mahâlle baskıları’ olduğu söylentileri ortalarda dolaşmaktadır. Devletin resm-i kabullerinde alkol baş teşrifatçı makâmındadır. Resmî dâvetlerde içki mahâlle baskısının tahakküm aracıdır. Öyle ki bir başbakanın içkisiz kabûl töreninde dâvetli bir kuvvet komutanının içki talebini emir uslubu ile beyan edebildiği, bir askeri yemekte bir genelkurmay başkanının, halefi olan bir kuvvet komutanına içki içmesi için baskı yapmaktan çekinmediği haberleri bu mahalle baskısının gazetelere yansıyan nûmûneleridir.
Necip Fâzıl Üstad, Destan şiirindeki;
Barajlar yıkan şarap sebil üstüne sebil
mısraı ile içkinin teşrifattaki yerini daha o zamanlarda tesbit ederken,
Mehmed Âkif, Safahat’ında;
His denen devletliden olsaydı halkın behresi,
Taşmazdı bugün pây-i taht’ından sarhoş nârası
beyitinde, alkolün içtimâî sefilliğe sebeb olacak derecede tüketilmesinde, halkın da vebâli olduğunu ifâde ediyor.
Oysa alkole bu iştiyaklı temâyülün (arzulu yönelişin) cemiyete düşmanlık ve kin musallat eden ne büyük bir belâ olduğunu şu âyet-i kerime ile ihtar ve îkaz ediyor bizlere Cenâb-ı Allah:
Şeytan, ŞARAP ve kumar ile aranıza DÜŞMANLIK ve KİN sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak istiyor. Artık (bunlardan) vazgeçecek misiniz? (Mâide 91)
Alkolün sebeb olduğu felâketlerin önüne geçmek için gereken tedbirleri almak öncelikle devletin vazîfesidir. Bazı devletler alkolün halklarına verdiği zararları önlemek maksadı ile gerekli tedbirleri uygulamaya koymaktadır.
Rusya’da yılda 98 bin kişinin alkole bağlı hastalıklardan ölmesi, alkolün sebep olduğu trafik kazâları, kavga ve şiddet olaylarında ölenlerin 500 bin kişiyi bulması, 2 milyon kişinin alkol tedavisi görmesi netîcesinde alkol, ‘Millî Tehdit’ kapsamına alınmıştır. Kişi başına alkol tüketimi 18 litre olan Rusya’da erkek ömrü 60 yaş sınırında iken Avrupa’da 77 dir. Rusya Parlamentosu geceleri alkol satışını, havaalanlarında alkol içilmesini yasaklamayı, reklâmlarını sınırlamayı plânlamaktadır.
Lviv şehrinde gece 22.oo ile sabah 10.oo saatleri arasında alkol satışını yasaklayan Ukrayna ise birkaç gün içinde Kiev’ de de gece alkol satışını yasaklayacak bir kânunu hayâta geçirecektir.
Halkın sağlık ve huzûrunu korumak, emniyetini sağlamak ve gençleri kötü alışkanlıklardan korumak bir devletin aslî ve öncelikli vazîfelerindendir.
Devletimizin de, artık ilköğretim çağındaki çocuklara kadar yaygınlaşarak gençliğin rûhî tekâmûlünü, halkın sağlık, huzur ve emniyetini tehdit eder hâle gelen alkolün tüketilmesini makul seviyelerle tahdid etmek ve halkı alkolün zararlarından korumak için daha ciddî tedbirler alması elzem hâle gelmiştir. Bu hususta sivil toplum kuruluşları da devlet desteği ile devreye sokulmalı, alkolün zararları hakkında halkı şuurlandıracak içtimâî faaliyetler hayata geçirilmeli, alkolün zihnini dumura uğratmadığı, aklını bulandırmadığı bir insanın hayattan daha fazla zevk alacağı, zorluklar karşısında daha dik duracağı ve mücâdele edeceği hakîkati halk’a anlatılmalı, alkolsüz çevreler genişletilmelidir. Bu, cemiyetin içtimâî mes’ûliyetlerindendir.
Bütün bunların yanında müsliman bir millet olduğumuz hakikati de dikkate alındığında bu mes’ûliyet cemiyetimiz için dinî bir vecîbe hükmünü de taşımaktadır.
Çünki Rabbımız Allah;
Ey inananlar, ŞARAP, kumar, dikili taşlar, şans okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.(Mâide 90) âyet-i kerimesinde, sayılan diğer kötü işler yanında içkinin de PİSLİK olduğunu beyan ederek, bu pislikten uzak durulmasını ihtar ettiği gibi bu pisliğe bulaşmış olanların kurtarılmasını ve pisliğin cemiyetten uzak tutulmasını da îmâ ile emir buyuruyor bizlere.
Kenan Algün
3-10-2010 Üsküdar
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
ALLAH c.c razı olsun ayyüzlüm,,,,Önemli bir konu....Ama toplum olarak hep sıkıntısını çekiyoruz malesef....Allah o halde ilerleyenleri ıslah etsin....Diyecek bişe bulamıyoruz....
 
Üst Alt