Kudüs’Ün Osmanlı Yönetimine Girişi

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
Kudüs bizimdir
Kudüs bizimdir
YAVUZ SULTAN SELİM’İN KUDÜS’Ü FETHİ

Kudüs’ün Osmanlı Yönetimine Girişi 31 ARALIK 1516 XVI. yüzyıla girildiğinde Osmanl Devleti en güçlü dönemlerini...yaşyordu ve kendisine hedef olarak da Batıyı seçmişti. Ancak II. Bayeziddöneminde Safeviler tarafından körüklenen şiî propagandası Anadolu da fitneuyandırmştı. Bu nedenle Yavuz Sultan Selim öncelikle Anadolu birliğini yenidensağlamak amacıyla iran daki Safevileri bertaraf etmeye karar verdi.

Çaldıran zaferiyle bertaraf edilen Safeviler den sonra Yavuz yüzünü güneye çevirdi çünkü Mısır, Filistin ve Suriye ye hakim olan Memlûklar, Safevî Sultan şah ismail le iş birliği yapmışlardı . Bu iki devletin iş birliği, OsmanlıDevleti ve Anadolu birliği için büyük bir tehlike idi. Diğer yandan Memlûklar, Yavuz’un Suriye’yi istila etmesinden de endişe ediyorlardı . Memlûklar içinSuriye, Mısırın anahtar durumundaydı . Bu saydığımız sebeplerden dolayı , Memlûk Sultan Kansuh Gûrî, -Ehl-i Sünnet ulemasının muhalefetine rağmen şah İsmail ile ittifak yapmaktan çekinmedi. Bu ittifak Yavuz’un planlarını değiştirmesine sebep oldu. İran üzerine yürüse, arkadan bir Memlûk tehlikesiyle karşılaşabilirdi. Zirâ Kansuh Gûrî, busırada güçlü bir orduyla Halep’e gelmiş, yanında bulunan şehzade Ahmed in oğlu Kâsım Çelebi yi Osmanlı tahtının yegane varisi olarak ilan etmişti.

Kansuh Gûrî nin bu ittifak Yavuz un işine yaradı . Sünni ve Şafiî olan Suriye halkı Yavuz un yanında yer aldı . Yavuz, Zenbilli Ali Efendi başta olmak üzereulemâdan Mülhidlere yardım eden mülhiddir ve üzerine gidilmesi caizdirmealinde fetvalar aldı. Osmanlı Memlûk ilişkilerinin bozulmasının en önemli sebeplerindenbirisi de Dulkadiroğullarının izlediği dış politikaydı. Memlûklara yakın olan Dulkadiroğlu Alaaddin Bey, kendi beyliğinin devamını Osmanlı Devleti ileMemlûklar arasındaki denge politikasına dayandırmıştı.

Nihayet Çaldıran seferine katılmayı reddedişi bardağı taşıran son damla olmuştu. Bunun üzerine Yavuz,Dulkadiroğulları beyliğine son verdi. Alaüddevle’nin başını da Mısır’a gönderdi. Osmanlılar artık Suriye kapılarına dayanmışlardı . Nihayet Osmanlı ordusu KuzeySuriye ye girdiği sırada Kansuh Gûrî yanında Halife III. Mütevekkil Alâllaholduğu halde, Halep ten hareketle Merc-i Dâbık a gelmişti. 24 Ağustos 1516 daburada yapılan savaşta, Memlûklar büyük bir bozguna uğradılar.Bu zafer sonrası Yavuz Sultan Selim, Halep te büyük bir coşkuylakarşlandı. Burada başta Halife III. Mütevekkil ile üç mezhebin başkaldılarını kabul eden Sultan, onlara iyi davrandı . Ulu Cami'de okunan hutbede hatip Osmanl Sultanın Hadimû l- Haremeyn unvanı ile vasıflandırdı .

Yavuz, Halep ten sonra şam üzerine yürüdü ve buray da kolaylıkla zaptetti. Yavuz unhedefi imdi Mısırıd . Ancak ba ta Kudüs olmak üzere Filistin in önemli şehirleri hâlâ Memlûklu idarecilerin hakimiyetindeydi. Mısır yolunu emniyete almak içinöncelikle buraların ele geçirilmesi gerekiyordu. Bunun için de Yavuz, Vezir-iâzam Sinan Paşa'yı görevlendirdi. Sina Paşa kısa zamanda Safed, Nablus, Aclun,Gazze ve Kudüs ü fethetti. Yavuz ise bu sırada şam dan Kudüs e gelmişti.Kudüs'ün Osmanlıların eline geçi tarihi gün olarak kesin belli değildir.

Ancak Yavuz, 31 Aralık 1516'da şehre gelmiştir. Şehrin Osmanlı yönetimine geçişi hakkında kaynaklarda farklı rivayetler yer almaktadır. Bu kaynaklar, şehrinkendi isteğiyle Osmanlı yönetimine geçtiğini yazmaktadır. Ancak, o sıradaki Kudüs Memlûklu valisi İli Bey, Memlûk ordusunda yer almştı ki, Kudüs'ünkendiliğinden Osmanlı yönetimine geçmesi biraz kuşkuludur. Olayların gidişatından anlaşıldığına göre Kudüs'ün fetih tarihi Ekim 1516 (Ramazan-922)olmalıdır.Kışı Şam'da geçiren Yavuz, Aralık ayının sonlarına doğru buradanayrılarak, 3 Aralık'ta devlet ileri gelenleriyle beraber Kudüs'e geldi. Yavuz'unşehre gelişi sırasında Kudüs'ün tüm ruhanîleri padişahı şehrin dışında büyük birtâzimle karşıladılar. Yavuz, ruhanîlere gerekli ilgiyi gösterdikten sonra, şehrintam karşısında otağını kurdurttu. Bu sıralar ikindi vaktiydi.

Padişah akşam namazını Mescid-i Aksa'da kılacağını söyledi. Bunun üzerine görevlilere haber gönderildi. Kur'an'ın sitayişle bahsettiği bu kutsal mabed 12.000 kandille aydınlatılır. Padişah bu kutsal kente namaz vaktinden önce girer. Önce Kubbetü's-Sahra'da Rummân- Davud (a.s.) ile Nahl-i Hamza (r.a.)'y ziyaret eder. SonraHacer-i Sahra'y tavaf eder. Daha sonra Kubbe-i Sahra'nın altına iner ve burada iki rekât hacet namaz kılar. Buradan akşam namazının edası için Mescid-i Aksa'yageçer. Görevliler, padişahı kokulu mumlarla karşılarlar.

Sultan burada akşam namazını edâ ettikten sonra, biraz dinlenir. Daha sonra burada iki rekât hacet namazı kılar, dualar eder. Yatsıyı da eda ettikten sonra otağna döner.Sultan, ertesi sabah binlerce koyun ve deve kurban ettirir. Kubbe-iSahra'yı ziyaret eder ve Mescid-i Aksa'da iki rekât hâcet namaz kılar. Daha sonraşehri gezer, Kudüs halkına ihsanlarda bulunur. 1 Ocak 1517'de Kudüs'ten ayrılır
 

BULUT

Aktif Üyemiz
Yönetici
image.jpg
 
Üst Alt