Kulluğun Sırrı Dua

VuSLaT

Yönetim
Yönetici


Rahman ve rahim olan adına sığınarak
Açtım iki elimi kor gibi iki yaprak
Bir edep ölçeğinde ÜMİTLİ VE UTANGAÇ
İşte dünya önümde benim ruhum sana aç


Bizler kuluz, kul olmamız hasebiyle de sonsuz derecede ihtiyaç ile karşı karşıya bulunuyoruz Bu isteklerimizi elde etme mevzuunda ise gayet aciziz
Gözümüzün gördüğü herşeyi gönlümüz arzu ediyor İmkanlar cihetinde ise bunların pek azına kavuşabiliyoruz Arzularımızın, emellerimizin uzunluğu nispetinde ellerimizin kısalığı bahis mevzuu Ruhi yapımız itibari ile de son derece hassasız Dünyanın çok değişik yerlerinde meydana gelen olaylardan etkileniyor ve üzülüyoruz Her zaman değişik vesilelerle karşı karşıya kaldığımız ayrılıklar ise bizi en çok dilgir eden meselelerimizin başını çekiyor Ve biz bu halimizle anlıyoruz ki bizi gören, bize yardım eden, bizi seven bir yaratıcıya pek muhtacız

Acziyetimiz ölçüsünde onun büyüklüğünü hissediyor ve sanatlar meşheri olarak karşımızda duran kainatta onun isimlerinin cilvelerini müşahede ediyoruz Fani olan dünyada, geçici zevklerin peşinde savrulup giderken yoklukla burun buruna geldiğimiz anda onun rahmet kokan ikliminin meşcereliklerinde dolaşıyoruz Ve ona dua ediyor, ona sığınıyor, ondan yardım istiyoruz Onun has yaveri bir yerde; “Allah katında duadan daha değerli bir şey yoktur”(İbni Mace, Dua, 1) diyor Bu manada da ona sığınmamızın gerekliliğini ruhumuzda duyuyor ve o Yüceler Yücesi’nin; “Dua edin, size cevap vereyim” (Mü’min 40:60) ifadelerinin sırrını anlamaya başlıyoruz Peki Ona yalvardığımız anda ifade ettiğimiz her şey kabul olur mu? O bizim bütün isteklerimize cevap verir mi? Önce şunu çok iyi idrak etmemiz lazım Bir şeye cevap vermek farklı ,onu kabul etmek farklı şeylerdir Bu meyanda rahmetini her yerde hissettiğimiz Rabbimiz bizim dualarımıza cevap verir

Mesela bir adam doktordan kendisine bir reçete yazmasını rica etse orada bulunan doktor, böyle bir durumda şu üç seçenekten birine göre hareket eder Ya istediği reçeteyi aynen yazar, bu o adam için gereklidir Ya da ona iyi gelecek başka ilaçları reçeteye yazar Yahut da ihtiyaç olmadığı için hiçbir ilaç yazmaz

Bizim Rabbimiz de dualarımızı bazen aynen kabul buyurur, bazen de bizim bilemediğimiz saiklerden ötürü değişik ikramlarla karşılık verir Bazen ise bir sevap yumağı olarak öbür aleme bırakır Bu O’nun bizim dualarımıza cevap vermesinin hikmetlerindendir

Peki o an itibari ile başımıza gelen hadiseler karşısındaki durumumuz ne olacaktır Şunu çok iyi idrak etmek lazım Bizim dua etmemize sebep olan şeyler ve beklentiler o duanın yapılma zamanıdır Mesela, kuraklık olur, yağmur yağmaz İşte bu sırada yağmur duasına çıkılır, şehrin dışında geniş bir alanda dua yapılır İşte yapılan bu duanın asıl hikmeti, o an yağmur duası yapılma vakti olduğu içindir

Yine başımıza gelen bela ve musibetler onlara has duaların vaktidir Biz bu hallerimizde acizliğimizi, zayıflığımızı anlar ve her şeyin sahibi olan Rabbimize yöneliriz Zaten asıl maksat ta budur Yoksa şu geçici hayat, bizim ücretlerimizi aldığımız bir mahfil değildir

Bunun için biz dualarımızı rıza-yı ilahiye bir reca merdiveni mahiyetinde bir ibadet neşvesi ve şuuru içinde yaparız Şair;

Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış

derken bu sırlı işin ip uçlarını veriyor ve kulluğun ötelere açık yamaçlarını bize hissettiriyor Hitam-ı misk mahiyetinde son söz Efendimiz’in; O, kulluk ve dua ikilisi için şunları ifade buyuruyor; “Kulluğun özü duadır” (Tirmizi,Daavat:1)
 

MURATS44

Özel Üye
ALLAH Râzı olsun adminim.Gerçekten güzel bir konuyu açmışsın. Eğer bugünümüzü yaşıyorsak ,bunun tek nedeni ettiğimiz dualarımızdır.Alemler duâ üzerine kurulmuş.İnşallah duaları kabul edilenlerden oluruz.Emeğine sağlık.Eyvallah...
 
Üst Alt