Musul üzerindeki sinsi plan

Ömer-28

Aktif Üyemiz
IŞİD’in Musul işgalinin temeli 2011 Aralık ayında atıldı.

Terör örgütünün Suriye ve Irak’taki faaliyetlerinde hep sünniler hedef alındı. Tıpkı 2011 Aralık ayında Irak’ın Sünni Cumhurbaşkanı Tarık Haşimi’ye yönelik linç kampanyasında olduğu gibi.

Irak’ta Şiiler-Sünniler ve Kürtler arasındaki iktidar paylaşımı, 2011 Aralık ayında Sünni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi’ye yönelik tutuklama kararıyla bozuldu. Şii Başbakan Nuri Maliki’nin terörizmle suçladığı Haşimi önce Erbil’e ardından Katar ve Türkiye’ye sığındı. Haşimi’nin Erbil ve Türkiye’ye gelmesiyle Irak’taki merkezi hükümet, Ankara ve Erbil’deki Barzani yönetimini karşısına aldı.

Bugün Irak’ta yaşananlar, 2,5 yıl önce patlak veren siyasi krizin bir uzantısı olarak algılanıyor. Nisan ayında seçim yapıldı, Maliki’nin liderliğini yaptığı blok seçimi kazandı ancak Kürtlerin ve Sünnilerin desteği olmadan hükümet kuracak oyu alamadı.

Şu an Irak’ta hükümet kurulamıyor. Kürt yönetimi, Maliki’nin üçüncü dönem Başbakanlığına karşı çıkıyor aynı şekilde Sünniler de öyle.

Bu nedenle IŞİD’in Musul ve diğer kentlerdeki eylemlerini Maliki bir fırsata dönüştürme çabası içerisinde. Irak Ordusunun Kara ve Hava Komutanları da dahil olmak üzere tüm askeri birliklerinin bir anda Musul’u boşaltması ve IŞİD militanlarının kenti ele geçirmeleri kafalardaki soru işaretlerini arttırdı.

Başbakan Nuri Maliki, Musul’un düşmesinin hemen ardından olağanüstü hal çağrısında bulundu. Özellikle Sünni siyasetçilere göre Maliki, kendi tabanıyla kuramayacağı hükümeti, olağanüstü hal ilanı ile tekeline bağlamak istiyor. Eğer ülkede olağanüstü hal ilan edilirse bu durum Nuri Maliki’nin iktidarı için bir şans olacak.

Özetle IŞİD’in Suriye’deki yapılanması, Esed rejiminin işine geliyor. Çünkü IŞİD, en az 1 senedir Suriye’de muhaliflere saldırıyor.

IŞİD’in Irak’taki yapılanması ise yine Irak Başbakanı Nuri Maliki’nin elini güçlendiriyor. Çünkü IŞİD, geçtiğimiz Aralık ayından bu yana hep Felluce, Ramadi gibi sünni kentlerde, ülkenin kuzeyinde yine Kürt ve Sünnilerin yaşadığı bölgeleri hedef alıyor.

Hedefte Türkiye-Kürt yönetimi arasındaki enerji anlaşmasının olduğu açık. Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcüsü son 15 gündür tam 3 kez, Bağdat’ın onayı olmadan yapılan petrol transferine karşı olduklarını söyledi. Yani Amerika, Maliki’nin sözcülüğünü yapıyor ve Türkiye’nin Erbil ile enerji alışverişine şiddetle karşı çıkıyor.

Bugün Suriye ve Irak’ta yaşanan tablo bu. Bu işten zarar görenler Türkiye, Kürt yönetimi, Irak’taki Sünnilerle Türkmenler ve Suriye’deki muhalifler. Çıkar elde edenler ise Suriye’de Beşar Esed rejimi ile Irak’ta Maliki hükümeti. Arkasında kimler var onu da siz düşünün.
 
Üst Alt