Size hesap görüldü mü?

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici

İnsanlardan gelen sıkıntılara katlanmak,
Allah C.cü teâlânın beğendiği, Resûlullah'ın sevdiği
ve büyük evliyânın özendiği bir ahlâktır.

Onlar benim muhiblerimdir.
Müslüman akıllı tüccar gibi olmalıdır, yaptığını bilerek yapmalıdır, mahşerde bir cemaat cennete giderken melekler diyecekler ki; bir dakika: "Size hesap görüldü mü? Siz mahşere uğradınız mı? Siz sırattan geçtiniz mi?" Yok, biz öyle birşey görmedik. "Peki ne ameliniz oldu ki, siz elinizi-kolunuzu sallaya sallaya cennete giriyorsunuz". Onlar diyecek ki, Rabbimize sor. Allah C.cü teala diyecek ki; "Onlar benim muhiblerimdir. Bunlar ümmeti Muhammedden olup, Allah C.c rızası için birbirini seven kullarımdır. Ben onlardan hesap sormam" onlar doğru cennete gider.
Mahşerde güneş bir mızrak boyu alçalacak. Herkes buram buram terleyecek. Hesabının görülmesini bekleyecek. Sonra o mahşerde yedi sınıf insan arşın altında gölgelenecek. Onlar için azap korkusu olmayacak. Onlardan bir tanesi de Allah C.c için müminin yüzüne sevgi ile, muhabbetle bakandır, bunun kıymetini de bilelim,..

Onların kalblerinde yer eden, büyük devlete kavuşmuştur.
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî "kuddise sirruh" hazretleri buyuruyorki; "Evliyânın kalbleri, ilâhî nûrların çıkıp geldiği kaynaklardır. Onların hoşnut olduğundan, Hak teâlâ da hoşnuttur. Onların kalblerinde yer eden, büyük devlete kavuşmuştur"."Bu yolun büyükleri kendilerine bağlı olanlardan gâfil değildir. Onlara kimse kafa tutamaz. Onlara kafa tutanın işi de, başı da, saâdeti de gider". "Eğer bir toplulukta bir cemaatin içinde Allah C.cu Tealanın sevdiği beğendiği razı olduğu kabul ettiği bir tek kişi varsa Allah C.cu Teala o bir kişi hürmetine hepsini affeder... Hak kapısında ehil nâ ehil beraberdir".İnsanlardan gelen sıkıntılara katlanmak, Allah C.cü teâlânın beğendiği, Resûlullah'ın sevdiği ve büyük evliyânın özendiği bir ahlâktır...

Gökten lamba olarak yere inse.
Allah C.cü teala bir ağaç yaratmış, dünyada ekilir, yetiştirilir ama dünyada meyvesi olmaz, meyvesi cennette yenir çünki bu meyveyi yiyen ölümsüzleşir, bu ağaç İslamiyet ağacıdır, ağacın adı müslümanlıktır.
Herhangi bir insana bir iyilik etmek, gökten lamba olarak yere inse, bu iyilikten hasıl olan nur o kadar parlaktır ki; güneş onun yanında çok sönük kalır. Hele bu hizmet ile bir insanın hidayetine sebeb olunursa kıymeti hiç ölçülemez.

Dinimizin en büyük düşmanı cehalettir. İnsanın kurdu şeytandır.
Bir talebe dinini öğrenmek için, hatta dininden bir mesele öğrenmek için evinden çıksa, dinini öğreneceği zatın evine gidinceye kadar, o yola melekler kanatlarını döşer. ... bu şerefli kul benim üstüme bassın diye... dinini öğrenmek için giden kişiye verilen sevabdır bu.. ya öğretmek için giderse, yani birine bir kitab verirse, kitab verilmesine sebeb olursa yani birisi onun elinden dinini öğrenirse ona verilen sevab daha fazla olacaktır. Gökteki kuşlar, karadaki hayvanlar denizdeki balıklar bunun için istiğfar ederler,.. affet bu kulunu diye... Bizim dinimizin iki esası vardır; biri öğrenmek biri öğretmek.

Dinimizin en büyük düşmanı cehalettir. Onun için nerede ilim varsa din oradadır, nerede din varsa ilim oradadır ilimsiz din olmaz, onun için ilim öğrenmek çok büyük ibadettir çok büyük sevabtır.
Eğer bir mümin gece yatmadan evvel biraz ilim tahsil etse, biraz kitab okusa, biraz ilim öğrense, sabaha kadar ibadet sevabı verilir. Ondan sonra yatsın, istediği gibi...Güleryüz) Ne var ki bir kitab okusa, biraz çocuğuna verse, yavrum oku da dinleyelim dese o evdekilerin hepsi sabaha kadar ibadet sevabına kavuşuyorlar. Elden ayaktan düştüğümüz zaman yani musalla taşına konulduğumuz zaman, ne namaz var, ne oruç var, ne ilim var, ne öğrenmek var artık.

Kefenle birlikte defterler kapandı ancak sadakayı cariye dediğimiz bizim sebebimizle bir hayırlı iş olursa ne ala, bir şeyler öğretmemizin sebebi odur, iyi bir evlat, iyi bir talebe, iyi bir hizmet eğer varsa bu öldükten sonra da sevab yazdırmaya devam eder, asıl mesele budur... Yoksa ben ihtiyarlayınca elden ayaktan düşünce kenarda varlıklarım olsun, yedek akcem olsun, kiralık evlerim olsun diye fâni bir dünya için yatırımı düşünen bir müslüman nasıl olur da öldükten sonrası için yatırımı düşünmez buna akıl ermiyor. Ki o yatırdıklarına kavuşacağı da belli değil...üzgün( Müslüman akıllı tüccar gibi olmalıdır.
Dünyaya düşkün olmayanlar, ahireti için yatırım yapanlar, ahir ömründe muhtac olmaz. Hizmetlerinin karşılığını dünyadada ahiretdede görürler. Çevresi onu unutmaz.

Sürüden ayrılan koyunu kurt kapar, kurt sürüye saldıramaz, sürüden ayrılırsa hapı yutar. İnsanın kurdu şeytandır buyuruyor cenabı peygamber. Eğer siz bir topluluktan ayrılırsanız ayrı düşerseniz sizide o şeytan kapar. Allah C.cü teala bir topluluğun içine şeytanın girmesini yasaklamıştır. Bir topluluğun içine şeytan giremez.

Onları bozamaz çünkü hepsi aynı şeyi düşünüyor, hepsi aynı şeyleri paylaşıyorlar. Eğer bir tanesi içlerinden farklı düşünürse farklı konuşursa şeytan gider ona bulaşır. Nasıl ki sürüden ayrılan koyunu kurt kaparsa bir topluluktan ayrı olanıda şeytan kapar o insanlara karşı kötü düşünmeye başlar, tenkit etmeye başlar. Yani başlar muhalefete... Muhalefetle kalsa yine iyi bu sefer bir müddet sonra o herşeyini borçlu olduğu o kapıya düşman olmaya başlar, öyle düşmanlığı artar ki; en son bu düşmanlık din düşmanlığına dönüşür.

Cenabı peygamber buyuruyor ki; toplulukta rahmet vardır, ayrılıkta azabı ilahi vardır. İşte birlik ve beraberlik içinde olmanın hem hayat bakımından, hem vefat bakımından, hem dünya bakımından, hem ahiret bakımından çok faydası vardır. Allah C.cü teala birlik ve beraberliğimizi bozmasın inşAllah C.c.

Dünya ve ahiretde huzur ve saadet isteyen Peygamber efendimizi (sallAllah C.cü aleyhi vesellem) sevmeli, O'nun sevdiklerini sevip, sevmediklerini sevmemeli, O'na uymalı ve O'nun ve eshabının yolundan gitmelidir.
 
Üst Alt