Türk gazeteciye ABD'de polis şiddeti

MURATS44

Özel Üye
http://cdn1.yazete.com/store/img/aamuhabir-1460233-465x309.jpg

Türk gazeteciye ABD'de polis şiddeti
AA muhabiri Bilgin Şaşmaz, darp edilerek gözaltına altına alındı.

ABD'de silahsız siyahi Michael Brown'ın (18) polis tarafından öldürülmesi sonrası olayların patlak verdiği St. Louis kentinin Ferguson mahallesi yakınlarında göstericilerle polisin çatışmasını görüntüleyen AA muhabiri Bilgin Şaşmaz, polisin sert müdahalesine maruz kaldı. Şaşmaz polis tarafından önce "öldürülmek"le tehdit edildi. Polisler kısa süre sonra, haber takibinde ısrar eden Şaşmaz'ın üzerine çullanarak, yere yatırdı. Yüzüne ve sırtına bastırılan Şaşmaz'a plastik kelepçe takıldı. Şaşmaz 5 saat süreyle hücrede tutulduktan sonra serbest bırakıldı.
Şaşmaz, Ferguson mahallesi yakınlarındaki Florissant Caddesi üzerinde akşam saatlerinde göstericilerin polisle çatışmasını takip ettiği esnada, protestoculardan birinin üzerine plastik mermi sıkmaya hazırlanan bir polisin yakınında çekim yapmaya başladı.
Ancak polis, AA muhabiri Şaşmaz'ı, "Bir daha benim üzerime flaş doğrultursan seni öldürürüm" sözleriyle tehdit etti.
Şaşmaz, polislerin ve çevredeki göstericilerin koşuşturmacaları sürerken görevini yapmaya devam etti.
Bir süre sonra göstericilerin içinden polise bir şişe atılması üzerine her iki tarafta hareketlendi. Çatışma sırasında göstericilerle polis arasında kalan ve çekim yapmayı sürdüren Şaşmaz'a bir polis memuru öfkeyle "Sana geri çıkmanı söylemedim mi?" şeklinde bağırdı.
Hemen ardından yakınındaki bir polis tarafından tutularak yere savrulan Şaşmaz, sonrasını şu sözlerle anlattı:
"Polis beni tutup yere savurdu. Elimdeki profesyonel fotoğraf makinesinden ve giyimimden gazeteci olduğum zaten belliydi. Gazeteci olduğumu anlamaları için var gücümle 'Basın, basın' diye bağırdım. Ama polis anında etrafımı sardı. Dizlerimin üzerine çökerttiler. Direnmedim. Ellerimi arkamda birleştirdim. Ama sert müdahale ettikleri için dizimi yere vurdum, hafif kanama oldu.
Fotoğraf makinemi elimden almak için hamle ettiler. Ben de sıkıca tuttum. Bir polisin ellerime plastik kelepçe taktı. İki üçü de üzerime çullandı. Yere yatırdılar. Yüzüme ve sırtıma bastırdılar. Suratımı yerde tuttular. Hızlıca yerden kaldırdılar. Bu arada makinem hasar gördü, çantamdaki tele objektif fırladı ve düştü. Beni gözaltına aldıklarını göstericileri götürdükleri bir araca koydular. Araçta 1 buçuk saat kaldık."
Polis tarafından, Ferguson'da özel olarak kurulan gözaltı merkezine, ardından da karakola götürülen Şaşmaz, aramadan geçirildi. Bir hemşire tarafından hakkında rapor düzenlenen Şaşmaz, daha sonra hücreye konuldu.

Şaşmaz, hücrede 5 saat tutulduktan sonra serbest bırakıldı.
ABD polisi medyayı hedef alıyor
ABD’nin Missouri eyaletinde Afro-Amerikalıların yoğun olarak yaşadığı Ferguson semtinde 9 Ağustos Cumartesi gecesi, adı daha sonra Darren Wilson olarak açıklanan beyaz bir polis tarafından siyahi genç Michael Brown'ın vurularak öldürülmesi üzerine ülke çapında protesto gösterileri düzenlenmiş, sosyal medyada ''Ellerim havada, beni vurma'', ''Adalet yoksa barış da yok'' gibi kampanyalar yapılmıştı. Missouri valisinin olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasağı ilan ettiği semtte polis göstericilere sert biçimde müdahalede bulunulması ülke ve dünya basınında yankılanmıştı.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Medya Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatoviç, dün yaptığı yazılı açıklamada, ABD otoritelerini olayların arkasındaki nedenleri bütün yönleriyle incelemeye davet ederek, "Ferguson'daki olaylarla ilgili haber yapan gazetecilerin özgür ve emniyetli bir şekilde çalışabilmelerinin sağlanmasını istiyorum" demişti. Getty Images foto muhabiri Scott Olson, Alman gazeteciler Ansgar Graw ve Frank Herrmann'ın gözaltına alındığı ve daha sonra serbest bırakıldığı belirtilen açıklamada, olaylar sırasında Washington Post muhabiri Wesley Lowery, Huffington Post muhabiri Ryan J. Reilly ve El Cezire televizyonu ekibinden bir kişinin yüzlerine biber gazı sıkıldığı ve gözaltına alındıkları hatırlatılmıştı.

NOT
Gezi olaylarında 24 saat canlı yayın yapan CNN, Amerikadaşı bu gezi benzeri olayla ilgili bir tek kare bile haber vermiyor. Ülkede demokrasi yok , millet hakkını sokaklarda arıyor diyen CNN nedense kendi halkının verdiği bu tepkiyi görmüyor. CNN KÖR OLMUŞ :D YOK OLURSUNUZ İNŞAALLAH...
 

Ömer-28

Aktif Üyemiz
355966.jpg


Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) Başkanı Jim Boumelha, yaptığı yazılı açıklamada, silahsız genç Michael Brown’ın öldürülmesini protesto eden Ferguson sakinlerine göz yaşartıcı bomba atan polisin, gazetecilere gözdağı verip yerel haber ekiplerine bölgeyi terk etme emri vererek askeri güç gibi davrandığını ifade etti.
Boumelha, “İşleri Ferguson’da olanları haberleştirmek olan gazetecilerin işlerini yapma özgürlüğüne yönelik utanç verici bir saldırıydı” dedi. Polisin yaklaşımının, “korunması gereken özgür basına yönelik önemli bir tehdit olduğu” da Boumelha’nın vurguları arasında yer aldı.
IFJ, 134 ülkede 600 binden fazla gazeteciyi temsil ediyor.
“KABUL EDİLEMEZ BİR DURUM”
Yunanistan Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Marios Lolos, AA Muhabiri Bilgin Şaşmaz’ın ABD'nin St. Louis kentinin Ferguson semtindeki olayları görüntülerken ABD polisi tarafından darp edilmesi ve 5 saat gözaltında tutulmasını değerlendirdi.
Vatandaşların bilgi edinme hakkının anayasal olarak güvence altına alındığını ifade eden Lolos, dünyanın neresinde olursa olsun, polisin gazetecileri tutuklamasının, aslında vatandaşın mücadelelerle kazanılmış bilgi edinme hakkının engellenmesi anlamına geldiğini belirtti.
Lolos, “Gazetecilerin, fotoğrafçıların ve kameramanların dövülmesi ve tutuklanması kabul edilemez. Medyanın işlevi kutsal inekler gibidir. Tarafların hiç biri buna dokunmaz. Gazeteciler ve kameramanlar vatandaşı bilgilendirmek için çalışıyor. Geçmişte polisler tarafından buna benzer saldırılara bizler de maruz kaldık. Ferguson’da yaşanan olayı kınıyor ve tutuklanan meslektaşımıza dayanışmamızı ifade ediyoruz” dedi.
"ASILMIŞIN EVİNDE İPTEN SÖZ EDİLMEZ"
ABD’nin başka ülkelere insan hakları dersi vermeden önce kendi içindeki sorunlara yönelmesi gerektiğini ifade eden Lolos, “Bizde bir deyim vardır; Asılmışın evinde ipten söz edilmez. Amerika’nın başka ülkelerin içişlerini karışmayı ve bu ülkelere demokrasi ihraç etmeyi bırakarak kendi demokratik kurallarını keşfetmesi daha doğru olacaktır” diye konuştu.
“ABD'DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOKTUR”
Anadolu Yayın Platformu Başkanı Sinan Burhan, yaptığı açıklamada, ABD'de silahsız siyahi Michael Brown'ın polis tarafından öldürülmesi sonrası olayların patlak verdiği St. Louis kentinin Ferguson Mahallesi yakınlarında göstericilerle polisin çatışmasını görüntüleyen Şaşmaz'ın, polisin sert müdahalesine maruz kaldığını anımsattı.
Şaşmaz'ın polis tarafından önce ölümle tehdit edildiğini, daha sonra kelepçelenerek gözaltına alınmasının ardından serbest bırakıldığını hatırlatan Burhan, "Bu olay bir kez daha gösterdi ki ABD'de basın özgürlüğü yoktur" ifadesini kullandı. Şaşmaz, "ABD'deki polis şiddetini ve Anadolu Ajansı muhabirine yapılan sansürü kınıyoruz. Anadolu Ajansı Muhabiri Bilgin Şaşmaz'ın, ABD'de görevini yaparken polis tarafından gözaltına alınması ve darp edilmesini kınıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
ABD'de silahsız siyahi bir vatandaşın vahşi biçimde polis kurşunlarına hedef olduğunu, olaylar vesilesiyle ortaya konan demokratik tepkinin polis zoruyla bastırıldığını ve bu durumu da kınadıklarını dile getiren Burhan, şunları kaydetti:
"Elbetteki demokratik tepkiler kanuna uygun bir biçimde yapılmalıdır. Şiddet içeren gösteriler kabul edilemez. Ne var ki son derece barışçıl gösterilerin sırf siyahi vatandaşları tarafından yapılması nedeniyle polis abartılı bir şiddet uygulamaktadır. Gezi olayları sırasında CNN ve BBC gibi önemli kuruluşlar günlerce ülkemizden yayın yapmış ve Türkiye'de basın özgürlüğü olmadığından dem vurmuşlardı. Peki şu an ABD'de basın özgürlüğü var mı? Gezi olaylarında Beyaz Saray'ın verdiği beyanatları hatırlatarak diyoruz ki 'Amerika'daki insan hakları ihlallerinden ve antidemokratik uygulamalardan kaygı duymuyor musunuz?' Polis şiddetini giderek arttıran Amerika'yı, gösteri ve yürüyüş hakkına saygıya davet ediyoruz."
Burhan, "Ne yazık ki insan haklarını ihlal eden bu uygulamalar, ABD'nin demokratik bir ülke olduğuyla ilgili şüpheleri arttırmaktadır. Amerika Hükümetini halka şiddet uygulamayı bırakarak halkın meşru taleplerini dinlemeye çağırıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Sinan Burhan, açıklamasında şunlara yer verdi:
"Gezi'de yıkma ve yağmalama olaylarını bastıran polis için Türkiye'yi suçlayan ABD, kendi ülkesindeki gösterileri polisin sert müdahalesiyle bastırıyor. Taksim'de neredeyse 24 saat canlı yayın yapan CNN ve BBC nerede? Niye Amerika'daki polis müdahalesini 'polis şiddeti' ve 'hükümetin halka baskısı' diye haber yapmıyorlar? Peki Amerika'nın Missouri Valisi'nin ABD'de gösteri yapanları 'çapulcu' olarak tanımlamasına ne diyeceksiniz? Türkiye'de yağma yapanlara 'çapulcu' denmesine tepki veren ABD, şimdi kendi ülkesinde polise direnenlere 'çapulcu' diyor. Türkiye'de Gezi olaylarına katılıp da Amerika'nın verdiği desteği öve öve bitiremeyenler görmeli ki ABD'deki bir kısım çevreler için Gezi olayları Türkiye'ye karşı kullanılan bir kozdu. Aslında Gezi olaylarına katılan vatandaşlarımız, ABD'deki bu çevrelerin umurunda bile değildi. Onlar için Gezi Parkı, Türkiye'ye karşı kullanılacak bir malzemeden ibaretti."
Burhan, "Onun içindir ki her türlü sorunumuzu sokaklarda şiddet ile değil, meşru yollarla, kendi içimizde ve demokratik zeminde konuşarak halletmeliyiz. Dış güçlerin ülkemizi dizayn çabalarına fırsat vermemeliyiz" görüşünü dile getirdi.
ABD'de silahsız siyahi Michael Brown'ın (18) polis tarafından öldürülmesi sonrası olayların patlak verdiği St. Louis kentinin Ferguson Mahallesi yakınlarında göstericilerle polisin çatışmasını görüntüleyen AA muhabiri Bilgin Şaşmaz, polisin sert müdahalesine maruz kalmıştı. Şaşmaz, polis tarafından önce ölümle tehdit edilip, yüzüne ve sırtına bastırılarak kelepçe takılmıştı. AA muhabiri Şaşmaz, 5 saat hücrede tutulduktan sonra serbest bırakılmıştı.
 
Üst Alt