Yalnızlık acı veriyor, rüzgâr susmuş niye ses vermiyor!

MustafaCİLASUN

Özel Üye
331856.jpg









Yine akşamın mağrurluğundayım
Ruhum seyyah olsa da kalbi burukluk yaşamaktayım
Hicran say
falarında uyumaktayım, hüzün içinde nefesi bırakmaktayım
Bilmem ki hala niye ağlamaktayım, kim için ufka uzanmaktayım, ummandayım

Feryadım duyulmaz artık soldu
Hasret ıstırabın elemini sineme sessizce neden koydu
Yalnızlığın koylarında, umudun muştusuyla yaşamak meşakkatli oldu
Halin hasredildiği, vefanın suhuleti,
aşkın en bakir zindeliği, feda yolunda nurdu

Sessizliğin toprağına uzanıyorum
Hülyalar içinde nefesin şevkine kanıyorum, ağlıyorum
Derdin baharında, çilenin sükût içinde kuşattığı efkârla kimi anıyorum
Ömrüm
aşkın yolunda ve edebin nefesi kuşatıcılığında hiç yorulmasın, feda olsun

Şimdi okuduğun
şiirleri anıyorum
Ve fevkalade anılara dalıyor, kalbi sesinde uyuyorum
Ruhuma hazzı salan letafetini, hasretin sürur bahşeden ülfetine kanıyorum
İşte o vakit ferahlıyor ve amansız huzur duyuyorum,
aşkını hal ile yudumluyorum

Ne kadar uzaklarda yaşasan da an
Kırgın gönüllerin, mahzun yüreklerin hıçkırığına kan
Aşkın izzetini, iradeden vazgeçiren servetini, kalbin haz duyan hasretine yan
Sevdanın nidasıyla bir vakit yeise düşmeden yol alan cefakârın sesinde
aşkla uyan

Ömrümün son deminde
ölüm içimde
Seyrine ram olduğum hazan masumluğuyla halimde
Hani kutsiyetine inanılan
aşk, hakikatiyle mazi derinliğinde kimin derdinde
Yaşamak böyle mukadderse, kul olmanın farkı nerede ve
aşk çilesiyle şimdi hasrette

Ah aldı felek çaresi yok acısı hazin
Kime nazar ettimse hali perişanlık çarkında vehim
Ah yüreğimi dağlayan melalim, sükûta yönelen ve tarumar olan sökün halim
Neyleyim, kime şikâyet edeyim, samimiyet hangi gönlün derdinde ben nasıl bileyim

Sefilliğime boyun büküp gideyim
Kimseye seslenmeden artık bu diyardan göçeyim
Mezarım için ruhuma yöneleyim, umutlarımı arşa muhabbetle elan göndereyim
Nefeslerin
dostluğunda hala nöbetteyim, sadakat içinde takatsizliğime ne söyleyim


Mustafa CİLASUN


 
Üst Alt