Islam dininde ahlaki görevler

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici

aile-saadeti.jpg


İSLAM DİNİNDE AHLAKİ GÖREVLER

Dinimiz aileye büyük önem vermiştir, aileyi meydana getiren kimselerin karşılıklı görevleri üzerinde titizlikle durmuştur.
Aileler mutlu ve huzurlu olursa millet de güçlü ve kuvvetli olur.

Ahlaki Görevlerimiz:
İslam Dininde Ahlaki Görevler Başlıca Beş Kısımdır:
Allah’a, Peygambere ve Kur-an’a karşı görevlerimiz.
Kendi şahsımıza karşı görevlerimiz.
Ailemize karşı görevlerimiz.
Vatan ve milletimize karşı görevlerimiz.
Bütün insanlara karşı görevlerimiz.

Şahsa ait Görevler:
İnsanın başkalarına olduğu gibi, kendine karşı da birtakım görevleri vardır. Bu görevlerden bir kısmı vücudu, diğer bir kısmı da ruhuyla ilgilidir. Her şeyden önce vücudu temiz tutmak, onu hastalıklardan korumak önemli bir görevimizdir. Yapılacak işler sağlıklı olmamıza bağlıdır.

Beden terbiyesi;
Namaz kılmak ve Oruç tutmak, Müslümana sağlık dolu hayat kazandırır. Ruhumuzu, kalbimizi ve gönlümüzü, yalan, gıybet ve iftira gibi, her türlü kötülüklerden arıtmak. Yalancılık, dedikodu yapmak, başkasının fenalığına çalışmak gibi kötü huylar, insan ruhunu karartır; bu huylar zamanla kökleştikleri için de, bunların kötülüklerinden kurtulmak güçleşir. Bu bakımdan ruhumuzu daima iyi duygularla beslemeli, onda kötülükler barın mamalıdır. Aklı ve zihni ilim, irfan nurları ile aydınlatmak, kalpte yararlı ve yüksek duyguları uyandırmak, İslam’da ilim ve marifet kazanmak.

Ailevi Görevler:
Karı, koca, ana, baba ve çocuklardan meydana gelen en küçük insan topluluğuna aile denir. Allah’a ve yaratıklarına karşı temel bilgiler, ana kucağında ve baba ocağında öğrenilir. Büyüklere saygı, küçüklere sevgi, hep bu yuvada elde edilir.
Memleket ve insanlık görevleri, ilk önce bu ocakta aşılanır. Onun içindir ki, sağlam ailelerden meydana gelen bir millet, her yönden ilerler ve diğer milletler içinde şerefli yere sahip olur. İslam Dininde, aile mukaddes bir yuvadır. Bu yuvanın varlığını sağlam bir şekilde devam ettirebilmesi, karı-kocanın birbirlerine karşı olan vazifelerini yerine getirmelerine bağlıdır.

A) Kocanın karısına olan görevleri şunlardır:
Kadın, bir erkeğinin yanında Allah’ın bir emanetidir. Bu emanete gerekli şefkat ve nezaket gösterilmelidir. Peygamberimiz: “Hayırlı olanlarınız, kadınlara karşı Hayırlı olanlardır” buyurmuşlardır. (Riyazüssalihin Tercümesi)
Koca, karısının hata ve kusurlarını büyüterek, bunları kavga ve geçimsizlik meselesi haline getirmemelidir.
Erkek evine bağlı olmalı, parasını dışarıda lüzumsuz yere harcayarak, karısını evde zor durumda bırakmamalı.
Erkek, hanımını her türlü kötülüklere karşı korumalıdır.
Erkek, hanımının itikat, ibadet ve ahlak konularında bilgi sahibi olmasına yardımcı olmalıdır.

B)Kadının kocasına olan görevleri şunlardır:
Kadın, kocasının Allah’ın emirlerine uygun olan sözlerini dinlemeli, ona karşı daima saygılı olmalıdır.
Kadın, namusunu, şeref ve haysiyetini korumak suretiyle kocasına bağlı kalmalıdır. Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Kadın beş vakit namazını kılar, orucunu tutar, namusunu korur ve kocasına itaat ederse ona: “Hangi kapısından dilersen oradan Cennet’e gir denir.”
Bulunduğu hale kanaatkar ve tutumlu olmalı israf etmemeli
Kadın, kocasının istemediği yerlere gitmemeli, gideceği yerler için önceden izin almalıdır.

C) Ana- Babanın çocuklarına karşı görevleri:
Çocukların yetişmesinde, ana-babanın büyük sorumluluğu vardır. Çocuğun hayırlı veya hayırsız olması, en büyük ölçüde ana-babaya bağlıdır.
Bu bakımdan ana-baba şu noktalara dikkat etmeli.
Çocuğa, doğumundan yedinci gününe kadar ki süre içerisinde dinimize uygun güzel bir isim konulmalıdır.
Çocuklar, Allah’ın emanetidir. Onları iyi yetiştirmek, Peygamberimiz: “Hiçbir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir şey veremez” buyurmuşlardır. (Tirmizi)
Çocuklarına dini görevlerini öğretmelidir, kimlerle ne şekilde arkadaşlık ettiğine ve edeceğine yardımcı olmak.
Çocuklarına eşit şekilde sevgi göstermek.
Dokuz yaşına giren çocukların yataklarını ayırmak.
Ergenlik çağına giren çocukları namaz kılmaya teşvik etmek.
Evlenme çağına gelen çocuklarını evlendirmek.

D) Çocukların ana-babalarına karşı başlıca görevleri:
Ana-Baba kadar kıymetli bir varlık düşünülemez. Bizlere hayatı, neşeyi, dini, dili, her şeyi onlar öğretirler. Onun için, onlara karşı olan görevlerimizi saymakla bitiremeyiz. Onlara saygı gösterip itaat etmeliyiz. Konuşurken tatlı dilli, güler yüzlü olmalı, onların kalplerini kıracak davranışlardan uzak kalmalıyız. Sözlerini dinlemeliyiz. Ana ve babanı azarlamamak onlara “öf” bile dememek. Onların ihtiyaçlarını gidermek, yardımına koşmak.
Öldükten sonra mezarlarını ziyaret etmeli ve dua da bulunmalıyız:

“Allah’ım! Hesap görülecek günde, beni (ana-babamı) beni çocukken nasıl terbiye ettilerse, sen de kendilerini (öylece) esirge.”
(İsra- Süresi: 249)

E) Kardeşlerin başlıca görevleri:
Büyük kardeşler, ana-baba yerindedir. Küçük kardeşler, onlara karşı saygılı olmalıdır.
Ağabeyler, küçük kardeşlerine karşı şefkatli davranmalı, onları her bakımdan korumalıdır.
Maddi durumu iyi olan, muhtaç olan kardeşine yardımcı olmalı, onu da her bakımdan kalkındırmaya çalışmalıdır.
Menfaat yüzünden doğan kırgınlıklar, kardeşliğe yakışmaz. Bu bakımdan kardeşler kendi menfaatlerinden çok, kardeşlerinin menfaatlerini üstün tutmalıdırlar.
Eğer kardeşler ayrı evlerde oturuyorlarsa, birbirlerini sık sık ziyaret etmelidirler.
Bir işe karar verilirken, birbirlerine danışmaları gerekir.
Alıntı
 
Üst Alt