Kalp nazar eder, göz aşkın firkatine döker!

MustafaCİLASUN

Özel Üye
94436.jpg

















Bir ömür sussam, hiç konuşmasam
Boğazım kuruyup, acziyetim için soluk soluğa kalsam,ağlasam
Ruhumun hicran damlalarını bir bir sahibine sessizce ve melülleşerek yazsam
Dinmeyen figanımı saklasam, huzura çıkınca utanmasam, umutları soldurmasam


Kanmalı yüreğim, yanmalı
aşkınşa
Haşyet salan nar’ın tesir etmeyecek feryadıyla, ecir muştusuyla
Meskun bir halin senasıyla, mahzun nefesin edasıyla, yetimlerin
gözyaşlarıyla
An olsam,bir ömür derlediğim hissiyatımı lahzaların sükunetine bıraksam, arıyla


Ruhum zikreder, kalbim dinler
Dilim lal olmuş bir halde müddet-i
zamanın edebiyle ürker
Sineme hıçkırıklar sökün eder,vicdanım ah u zarıyla sessizlik içinde şikayet eder
Nefsim zelilliğini fark eder, nefesin
zamanından haya eder, ne kadar ram ise ah der


Kimim, saiki olan bir cürümmüyüm
Niyetin edebinden, ruhun evvelinden, kalbin dirliğinden uzak güçmüyüm
Aşkın suhuletine ve ülfetine bigane olan bir nazar mıyım,ruhuma niye yabancıyım
Kime sual etsem, her nefesin serdettiği maslahatları dile getirsem, uzaklaşırmıyım


Mevla için feda olmadıdır kalbim
Her uzvum ve tüm mevcudatım, sevdaya kar etmiyor, dilelen ne söylüyor
Niçin ihlas halimden uzak,gönlüm fevkalade kurak, an canıma bin
hüzün veriyor
Hangi dilden kal etmeliyim,şahit olduğum vakitlere el vermeli ve sürura ermeliyim


Kul, aşık olmaktan gayrı ne ister
Hakkın sevdası gönlünde biten ekinleri meşk ile ve muhabbetle biçer
Nefsi telef olur ve ibretin rengine girer, her hesap vakitsiz bir lahzaya hucum eder
Keder ne kadar gam olsa da, salih amel ve sahih niyetin vuslata erişmen için yerter




Mustafa CİLASUN

 
Üst Alt