Nevruz Bayramı

TÜRKOĞLU

Aktif Üyemiz
Türk  nevruz  kutlaması
Türk nevruz kutlaması

Nevruz astronomik ve coğrafi bir olayla ilgili olduğu için çok eski tarihlerden beri bilinir ve kutlanır. Babilliler, Nevruz diye bildiğimiz 21 Martı Akitu Festivali olarak kutlarlardı.

Hititler, 21 Martı Pruliyyas Bayramı olarak kutlarlardı.

Bugün Japonlar, 21 Martı Shunki Korel Sai ismiyle Bahar Bayramı olarak kutlarlar.

21 Mart, Kürtler ile ilgili değil; astronomi ve coğrafya ile ilgilidir.


GÜNEŞİN KOÇ BURCU’NA GİRDİĞİ GÜNDÜR !
KUZEY YARI KÜRE DE KIŞIN BİTİP İLKBAHAR’IN BAŞLADIĞI GÜNDÜR! 21 MART’TA GECE İLE GÜNDÜZ EŞİTTİR !

Diğer iklim değişiklikleri 21 Haziran (en uzun gündüz, Yaz başlangıcı), 23 Eylül (gece ile gündüz eşit, Sonbahar Başlangıcı), ve 21 Aralık (en uzun gece ve Kış başlangıcı) şeklindedir.

Mart ayı pek çok ulusun takviminde “Yeni Yıl Başlangıcı” olarak yer alır. Özal’a kadar bizde de Mali Yıl başlangıcı idi. Selçuklu Hükümdarı Melikşah zamanında Ömer Hayyam 12 hayvanlı yeni bir takvim hazırlamış ve Mart ayını Yılbaşı olarak göstermişti.

21 Mart günümüzde Orta Asya Türklerince Sultan Nevruz diye bilinir, Milli Bayram olarak kutlanır. Hazırlıkları bir hafta önceden başlar. Bahçeler çapalanır, temizlenir, ağaç gövdeleri kurtlanmasın diye kireçlenir, ekipler gösteriler hazırlarlar ve o gün muazzam bir tören yaparlar. Bu törenler 1995’den beri TRT-INT kanalında yayınlanmaktadır. Seyredenler bilirler ki, Kürtler’in çapaçul kıyafetlerle halay çekmeleri, derme çatma bir ateş yığının üstünden atlamaları ile kıyaslanmayacak derecede muhteşem gösterilerdir.

Nevruz, Altay Türklerinde; ÇILGAYAK BAYRAMI,
Azerbaycan Türklerinde; ERGENEKON BAYRAMI veya BOZKURT BAYRAMI,
Başkurdistan da; EKİN BAYRAMI,
Doğu Türkistan da; YENİ GÜN veya BAŞ BAHAR,
Gagauzlar da; İLKYAZ,
Hakas Türklerinde; CILSIRTI veya ULU KÜN,
Karaçay – Malkar Türklerinde; GOLLÜ, GUTAN, SABAN, TOY veya TOGRİ TOY,
KazakTürklerinde; ULUS GÜNÜ,
Kazan Türklerinde; TEREKEMELER veya ERGENEKON BAYRAMI,
Karapapaklar da; TEREKEMELER veya ERGENEKON BAYRAMI,
Kumuk Türklerinde; YAZBAŞ,
Npgay Türklerinde; SABAN, NEVROZ veya TOY,
Türkmenlerde; TEZE YIL,
Uygur Türklerinde; YENİ GÜN
olarak adlandırılır.
Ayrıca Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türkiye’de bazı yörelerinde Novruz, Ravruz, Revruz Bayramı, Nevruz Köçe, Noroz diye geçer…
Kürt ayırımcı ve bölücüleri Newroz diye yeni bir kelime yaratarak farklı olduklarını bayramın sadece kendilerine ait olduğunu iddia ederler !
Halbuki bu iddia 1970’li yıllarda ortaya atılmış, “Kürt Kawa” efsanesi uydurulmuş ve Nevruz o tarihten itibaren “Kürt Özgürlük Bayramı” imiş gibi cam çerçeve kırarak, taş atıp dükkanlara saldırarak kutlanmaya başlamıştır. Bu kişiler O kadar cahildirler ki, çevrelerine bakıp Türklerin ve Farsların, hatta Japonların astronomik ve coğrafi bir olay olan 21 Martı kutladığını, hem de binlerce yıldır kutladığını bilmezler! TRT’yi bile seyretmezler !
Anadolu’nun pek çok yöresindeki “ateş üstünden atlanarak”oynanan Sinsin oyununu bile görmezden gelirler !
“Newroz’a We Piroz Be!” diye bağırmanın ne Nevruz’a, ne de bölücülere yararı yoktur!
Özellikle Aleviler bütün iyi olayları 21 Marta, ve bütün kötü olayları 10 Muharrem’e yığarlar…
Bu anlayışla Nevruz’a atfedilen olaylar şunlardır:
– Dünyanın kurulduğu gün,
– Hz. Adem’in hamurunun karıldığı gün,
– Hz. Adem’le Hz. Havva’nın Cennet’ten kovulduktan sonra dünyada ilk buluştukları gün,
– Tufan’dan sonra Hz. Nuh’un gemisinin karaya oturduğu ve suların çekildiği gün,
– Hz.Yusuf’un kuyudan kurtulduğu gün,
– Hz. Yunus bir büyük yunus balığı tarafından yutulmasından sonra kurtulduğu gün,
– Hz. Ali’nin doğum günü ve halifeliğe getiriliş günü,
– Hz. Fatıma’nın Hz. Ali ile evlendiği gün.

Gelelim Kürt bölücülerin kendilerine bağımsızlık sembolü olarak seçtikleri ve “kürt renkleri” ilan ettikleri SARI, KIRMIZI, YEŞİL renklere !

1935 yılında Altaylar da 7. ile 11. yüzyıllarda yaşamış Türk beylerinin mezarlarında kazılar yapıldı. Ortaya Sarı, Kırmızı, Yeşil ipekli elbiseler giydirilmiş cesetler çıktı!.. (Belleten Dergisi, 48. Sayı,1947)

İranlı alim Abdülcelil El Kazvini 1161-1165 yıllarında yazdığı eserde şöyle der:

– “Selçukluların melikleri ve sultanları eğer 100.000 asker toplarlarsa, Siyah sancak bulunmazdı. Yeşil, Sarı ve Kırmızı sancak bulundururlardı.”

Osmanlılar da Mahmut Şevket Paşa’nın sadrazamlığına kadar (1912) kadar sancaklar Sarı, Kırmızı, Yeşil idi!.. Aleviler, Türkmen oldukları için hala milli kıyafetlerini bu renklerden seçerler.
BİLGİ

Bugün dahi Kırgızlar, Hıdırellez de çocuklarına Sarı, Kırmızı, Yeşil renkli elbiseler giydirirler.
Özbek kadınları yazın hep Sarı, Kırmızı, Yeşil çizgili atlas kumaştan entariler giyerler.
Kısacası, ne bu bayram, ne de bu bayrak Kürtlere ait değildir ! TÜRKLER ‘indir

 
Üst Alt