nefsimutmainne
Aktif Üyemiz
Tarikat ve sofilerin ahlaki
Bilmelisin ki Allaha en yakın yol (tarikat) Nakşibendî tarikatıdır.Nakşibendîlerin ilk sülüka başlayan kişi diğer tarikatlarda sülükünü tamamlamış salik gibidir. Çünkü Nakşibendîliğin aslı
Eş-arî ve Maturidi akaidine göredir ve kendi mezhebinin en iyisiyle amel etmek zayıf ve bid’ât olanı terk etmektir. Allah’a sevgisinden dolayı amel yapmaktır, Allahın murakabesine devam
etmektir. Allahtan başka her şeyden kalbini kesmektir. Yaptığı her şeyi halisane Allah için yapmaktır. Peygamber (a.s.v.)’ın sünnetini muhafaza etmektir. Tarikat ehli her zaman namazını cemaatle
kılmalı namazdan önce ve sonraki ratip sünnetleri kaçırmamalı,namazdan sonra tezbihleri çekmeli.
Her gün hatmeye girmeli, fecirden güneş doğuncaya kadarki zamanı zikir ve virtlerle geçirmeli, akşam namazından sonra yatsıya kadar rabıta yapmalı, gece sünnetlerine kalkmalı, Kur’an
okumayı biliyorsa her gün sadatların cüz’ünü okumalı. Gördüğü her sünnetle amel etmeli, Allah’ın muhabbeti onlara hâsıl oluncaya kadar çalışmalı ki artık Allah’ın emrinden çıkamaz hale gelir.
Nefsi yok etmeli taki kendini kâfirlerden bile üstün görmez hale gelinceye kadar. Asıl sonuçtur demeli, ayıpları daima gözlerinin önünde olmalı, kimseye ayıp bir şeyi yakıştırmamalı, daima
nefislerine muhalefet etmeleri, yaptıkları her iş dünya işi bile olsa iyi niyetle ve Allah için yapmalı, kimseye karışmamalı, fitne fesat vs. yapmamalı, kötü ahlakı terk etmeleri iyi ahlak sahibi olmaları,
bela ve musibetlere karşı çok sabırlı olmaları, başkası onlara eziyet verdiği zaman sabır etmeleri, kimsenin kalbini kırmamalı,hadlerini bilmeleri ve hadlerinde durmaları, rahmet ve şefkatleri
çok olmalı. Mücadeleci olmamalı, Hak olan bir şeye teslim olmalı,çok mecbur olmadıkça başkasından dünya malını talep etmemeli,bıçak, misvak, iğne, iplik, makas ve tırnak makası vs. yanında bulundurmalı, başkasından istememeli, ihtiyaç olmaksızın dünya ehline itimat etmemeli, vazifelere girmemeli, ona nasihat edenin kıymetini bilmeli, arkadaşının iyi sözünü dinlemeli, herkese
değerine göre kıymet vermeli ve onun aklına göre onunla konuşmalı, Âlim ve seyyid olanlara çok değer vermeli. Özellikle üstadına (seydasına) misafirlere çok hizmet etmeli, gücüne göre misafirlere ikramda bulunmalı ve onlara karşı yüzü gülmeli,insanlara eziyet etmemeli, onun için ayağa kalkanın yerine izinsiz oturmamalı, kör topal ve ihtiyarlara çok hizmet etmeli ve onları iyiliklerden (hayırlardan) mahrum bırakmamalı, kalpleri Allah’a bağlı kalması için tek başına bile olsa yürürken ihtiyaç dışında
sadece ayak parmaklarının ucuna bakmalı. Zahiren (görünüşte) konuşmada yemek ve içimekte başkası gibi olmalı ama batinen (manen) Allah’la beraber olmalı ve bir saniye bile Allah’tan gafil
kalmamalı, özellikle toplum içinde..!,
Ömrünü kendine sermaye görüp boşa harcamamalı. Şart ve rükünlere uygun gün be gün amelini arttırmalı. En az günde bir defa kendini muhasebeye çekmeli, eğer gece ve gündüzü ibadet
ile geçirmiş ise Allah’a hamd ve şükür etmeli. Yaptığı ibadetleri eksik görmeli ve daha iyi bir ibadet için Allah’a söz vermeli,şayet günahların içine dalmış ve günahlar çoğalmışsa tövbe
istiğfar etmeli ve bir daha yapmaması için Allah’a söz vermeli, tek nefesin gafletle geçmesine izin vermemeli, her zaman kendi ahlakında tefekkür etmeli, eğer kötü iş ve yerde kullanmışsa
giderilmesine tövbe etmekte acele etmeli. Yaptığı ibadetleri terk etmemeli ve bilinç içerisinde yapmalı, ömrünü içinde bulunduğu dakikadan fazla görmemeli, amacı Allah’ın rızası olmalı, amaç
cennet, cehennem, keşif, keramet ve hilafet olmamalı, insanların hakkında iyi düşünmeli, kendini herkesten daha kötü görmeli,şeriâta uygun olmayanın ondan hâsıl olmasına izin vermemeli.
Eğer şeriâtsızlık ondan meydana gelirse Şeyh’in yanında olmasa bile hemen tövbe etmeli, yapmak istediği her şeyi şeriâta göre değerlendirmeli, eğer şeriât kabul ediyorsa yapmalı, etmiyorsa
yapmamalı. Allah’a çok tevekkül etmeli.
Hâkimlerin hükmüne, zalimlerin zülmüne ve yalancı şahitlerin,şahitliğine sabretmeli ve kendi kendine şöyle demeli ‘bütün bunlar benim kötülüklerim içindir. Belki bundan dolayı Yüce Allah
(cc) beni sever bana iyilik yapar ve beni kendi azabından affeder’ çünkü aĥirette günahların af olmasına vesile olurlar. Pratik ve atılgan olmalı, nefsiyle savaşmalı güzel yemek ve güzel elbise
aramamalı, az gülmeli, az konuşmalı, az yemeli ve acıkmadan yememeli, sakin olmalı. Kazancından yemeli, milletin malında gözü olmamalı, istihare ve istişare yapmadan bir şey yapmamalı,
yüz üstü uzanmamalı, ihram tekbirini geçirmeden hemen imamın arkasında niyet etmeli. Ellerinden geldiği kadar camide, imamın sağında ve birinci safta namaz kılmalı, sakal bırakmalı, saçının
tamamını kesmeli veya tamamını bırakmalı, yatsı namazından sonra dünya işi ile konuşmamalı. Hayırlı günlerde ve Ramazanın son on günüde çok ibadet etmeli, boş zamanlarını da ibadetle
geçirmeli, dünya işi için ahiret işini bozmamalı, yeni elbise alıp giydiğinde eskisini hayır için vermeli, yolda insanlara eziyet veren bir şey gördüğünde yoldan almalı. Ölü ve diri akrabalarını
ziyaret etmeli, zalimlerin kabrini ziyaret etmemeli, tâzim için Allah ve Kelam’ından başka bir şeyle Allah’ı tâzim ettiği gibi yemin etmemeli. Güneşle gölge arasında oturmamalı, ayakta
işememeli. Verdiği sözü yerine getirmeli, yetimlere veli olmamalı,amelleri (ibadetleri) geciktirmemeli, küfür kelimeleri yazmamalı ve söylememeli, ekmeğin üzerine bir şey koymamalı, biri
hapşurdugunda ‘yerhamukallah’ demeli sefere çıkarken hayırlı günlerde çıkmalı, örneğin: Pazartesi ve Perşembe günleri gibi,arkadaşları için yaptığı masraflar gözüne gelmemeli, insanlardan
çok hayâ ve utanmalı, onlara yakışmayanı yapmamalı, Şüpheli maldan yememeli, dünya ehli olanlarla muamele etmemeli, Allah dostlarının yanına gitmeli edep ve olgunluk bakımından tam
olmalı, az uyumalı, riyaset ve makâm sevdalısı olmamalı, Allah’a çok âşık olmalı, yapacağı her işte inşallah demeli, arkadaşlarına hizmet etmeli, zor olan hizmeti kendisi yapmalı, arkadaşlarına bırakmamalı, hayırlı vakitlerde teheccüt vakti gibi arkadaşlarını uyandırmalı, arkadaşlarına daima duâ etmeli, yatmalarını kendi kalkmasından hayırlı görmeli, arkadaşlarının işlerini kendi sünnetinden önce yapmalı, onlardan iyilikle bahsetmeli,hastalandıklarında onlara çok hizmet etmeli, sekerat anında onların yanından ayrılmamalı, öldüklerinde onların üzerine namaz kılmalı, onunla mezarlığa kadar gitmeli ve defin edilinceye kadar kabrinin başında beklemeli, hiçbir zaman arkadaşını Şeyh’e
şikayet etmemeli, tam tersine onları övmeli, onlara iyilik yapmalı,daima onlara nasihat etmeli.
Şeyh’e karşı bir edepsizliğiniz olduğu zaman; tövbe edip, başınızı açıp, ayakkabıların yerinde durarak, sağ eli sol elin üzerine koymak suretiyle ağlayıp sızlayın, taki sizleri af edinceye kadar’!
Aynı şekilde şeyh kendisi bile size kızarsa bu söylediğimiz yapılmalı.
Bilmelisin ki Allaha en yakın yol (tarikat) Nakşibendî tarikatıdır.Nakşibendîlerin ilk sülüka başlayan kişi diğer tarikatlarda sülükünü tamamlamış salik gibidir. Çünkü Nakşibendîliğin aslı
Eş-arî ve Maturidi akaidine göredir ve kendi mezhebinin en iyisiyle amel etmek zayıf ve bid’ât olanı terk etmektir. Allah’a sevgisinden dolayı amel yapmaktır, Allahın murakabesine devam
etmektir. Allahtan başka her şeyden kalbini kesmektir. Yaptığı her şeyi halisane Allah için yapmaktır. Peygamber (a.s.v.)’ın sünnetini muhafaza etmektir. Tarikat ehli her zaman namazını cemaatle
kılmalı namazdan önce ve sonraki ratip sünnetleri kaçırmamalı,namazdan sonra tezbihleri çekmeli.
Her gün hatmeye girmeli, fecirden güneş doğuncaya kadarki zamanı zikir ve virtlerle geçirmeli, akşam namazından sonra yatsıya kadar rabıta yapmalı, gece sünnetlerine kalkmalı, Kur’an
okumayı biliyorsa her gün sadatların cüz’ünü okumalı. Gördüğü her sünnetle amel etmeli, Allah’ın muhabbeti onlara hâsıl oluncaya kadar çalışmalı ki artık Allah’ın emrinden çıkamaz hale gelir.
Nefsi yok etmeli taki kendini kâfirlerden bile üstün görmez hale gelinceye kadar. Asıl sonuçtur demeli, ayıpları daima gözlerinin önünde olmalı, kimseye ayıp bir şeyi yakıştırmamalı, daima
nefislerine muhalefet etmeleri, yaptıkları her iş dünya işi bile olsa iyi niyetle ve Allah için yapmalı, kimseye karışmamalı, fitne fesat vs. yapmamalı, kötü ahlakı terk etmeleri iyi ahlak sahibi olmaları,
bela ve musibetlere karşı çok sabırlı olmaları, başkası onlara eziyet verdiği zaman sabır etmeleri, kimsenin kalbini kırmamalı,hadlerini bilmeleri ve hadlerinde durmaları, rahmet ve şefkatleri
çok olmalı. Mücadeleci olmamalı, Hak olan bir şeye teslim olmalı,çok mecbur olmadıkça başkasından dünya malını talep etmemeli,bıçak, misvak, iğne, iplik, makas ve tırnak makası vs. yanında bulundurmalı, başkasından istememeli, ihtiyaç olmaksızın dünya ehline itimat etmemeli, vazifelere girmemeli, ona nasihat edenin kıymetini bilmeli, arkadaşının iyi sözünü dinlemeli, herkese
değerine göre kıymet vermeli ve onun aklına göre onunla konuşmalı, Âlim ve seyyid olanlara çok değer vermeli. Özellikle üstadına (seydasına) misafirlere çok hizmet etmeli, gücüne göre misafirlere ikramda bulunmalı ve onlara karşı yüzü gülmeli,insanlara eziyet etmemeli, onun için ayağa kalkanın yerine izinsiz oturmamalı, kör topal ve ihtiyarlara çok hizmet etmeli ve onları iyiliklerden (hayırlardan) mahrum bırakmamalı, kalpleri Allah’a bağlı kalması için tek başına bile olsa yürürken ihtiyaç dışında
sadece ayak parmaklarının ucuna bakmalı. Zahiren (görünüşte) konuşmada yemek ve içimekte başkası gibi olmalı ama batinen (manen) Allah’la beraber olmalı ve bir saniye bile Allah’tan gafil
kalmamalı, özellikle toplum içinde..!,
Ömrünü kendine sermaye görüp boşa harcamamalı. Şart ve rükünlere uygun gün be gün amelini arttırmalı. En az günde bir defa kendini muhasebeye çekmeli, eğer gece ve gündüzü ibadet
ile geçirmiş ise Allah’a hamd ve şükür etmeli. Yaptığı ibadetleri eksik görmeli ve daha iyi bir ibadet için Allah’a söz vermeli,şayet günahların içine dalmış ve günahlar çoğalmışsa tövbe
istiğfar etmeli ve bir daha yapmaması için Allah’a söz vermeli, tek nefesin gafletle geçmesine izin vermemeli, her zaman kendi ahlakında tefekkür etmeli, eğer kötü iş ve yerde kullanmışsa
giderilmesine tövbe etmekte acele etmeli. Yaptığı ibadetleri terk etmemeli ve bilinç içerisinde yapmalı, ömrünü içinde bulunduğu dakikadan fazla görmemeli, amacı Allah’ın rızası olmalı, amaç
cennet, cehennem, keşif, keramet ve hilafet olmamalı, insanların hakkında iyi düşünmeli, kendini herkesten daha kötü görmeli,şeriâta uygun olmayanın ondan hâsıl olmasına izin vermemeli.
Eğer şeriâtsızlık ondan meydana gelirse Şeyh’in yanında olmasa bile hemen tövbe etmeli, yapmak istediği her şeyi şeriâta göre değerlendirmeli, eğer şeriât kabul ediyorsa yapmalı, etmiyorsa
yapmamalı. Allah’a çok tevekkül etmeli.
Hâkimlerin hükmüne, zalimlerin zülmüne ve yalancı şahitlerin,şahitliğine sabretmeli ve kendi kendine şöyle demeli ‘bütün bunlar benim kötülüklerim içindir. Belki bundan dolayı Yüce Allah
(cc) beni sever bana iyilik yapar ve beni kendi azabından affeder’ çünkü aĥirette günahların af olmasına vesile olurlar. Pratik ve atılgan olmalı, nefsiyle savaşmalı güzel yemek ve güzel elbise
aramamalı, az gülmeli, az konuşmalı, az yemeli ve acıkmadan yememeli, sakin olmalı. Kazancından yemeli, milletin malında gözü olmamalı, istihare ve istişare yapmadan bir şey yapmamalı,
yüz üstü uzanmamalı, ihram tekbirini geçirmeden hemen imamın arkasında niyet etmeli. Ellerinden geldiği kadar camide, imamın sağında ve birinci safta namaz kılmalı, sakal bırakmalı, saçının
tamamını kesmeli veya tamamını bırakmalı, yatsı namazından sonra dünya işi ile konuşmamalı. Hayırlı günlerde ve Ramazanın son on günüde çok ibadet etmeli, boş zamanlarını da ibadetle
geçirmeli, dünya işi için ahiret işini bozmamalı, yeni elbise alıp giydiğinde eskisini hayır için vermeli, yolda insanlara eziyet veren bir şey gördüğünde yoldan almalı. Ölü ve diri akrabalarını
ziyaret etmeli, zalimlerin kabrini ziyaret etmemeli, tâzim için Allah ve Kelam’ından başka bir şeyle Allah’ı tâzim ettiği gibi yemin etmemeli. Güneşle gölge arasında oturmamalı, ayakta
işememeli. Verdiği sözü yerine getirmeli, yetimlere veli olmamalı,amelleri (ibadetleri) geciktirmemeli, küfür kelimeleri yazmamalı ve söylememeli, ekmeğin üzerine bir şey koymamalı, biri
hapşurdugunda ‘yerhamukallah’ demeli sefere çıkarken hayırlı günlerde çıkmalı, örneğin: Pazartesi ve Perşembe günleri gibi,arkadaşları için yaptığı masraflar gözüne gelmemeli, insanlardan
çok hayâ ve utanmalı, onlara yakışmayanı yapmamalı, Şüpheli maldan yememeli, dünya ehli olanlarla muamele etmemeli, Allah dostlarının yanına gitmeli edep ve olgunluk bakımından tam
olmalı, az uyumalı, riyaset ve makâm sevdalısı olmamalı, Allah’a çok âşık olmalı, yapacağı her işte inşallah demeli, arkadaşlarına hizmet etmeli, zor olan hizmeti kendisi yapmalı, arkadaşlarına bırakmamalı, hayırlı vakitlerde teheccüt vakti gibi arkadaşlarını uyandırmalı, arkadaşlarına daima duâ etmeli, yatmalarını kendi kalkmasından hayırlı görmeli, arkadaşlarının işlerini kendi sünnetinden önce yapmalı, onlardan iyilikle bahsetmeli,hastalandıklarında onlara çok hizmet etmeli, sekerat anında onların yanından ayrılmamalı, öldüklerinde onların üzerine namaz kılmalı, onunla mezarlığa kadar gitmeli ve defin edilinceye kadar kabrinin başında beklemeli, hiçbir zaman arkadaşını Şeyh’e
şikayet etmemeli, tam tersine onları övmeli, onlara iyilik yapmalı,daima onlara nasihat etmeli.
Şeyh’e karşı bir edepsizliğiniz olduğu zaman; tövbe edip, başınızı açıp, ayakkabıların yerinde durarak, sağ eli sol elin üzerine koymak suretiyle ağlayıp sızlayın, taki sizleri af edinceye kadar’!
Aynı şekilde şeyh kendisi bile size kızarsa bu söylediğimiz yapılmalı.