Otizm ruh ile ilgili bir rahatsızlık değildir, nörolojik bir rahatsızlıktır

ceylannur

Yeni Üyemiz
Otizm ruh ile ilgili bir rahatsızlık değildir, nörolojik bir rahatsızlıktır
959_324x384.jpg


''Normal bireyler hem su getiren ve hem de su götüren nehirleri olan göllere benzerler. Otistik bireyler ise hiçbir şekilde nehiri olmayan göllere benzer”

Kişisel gelişimi bakımından herhangi bir sorun taşımayan bireyler, engelli insanlara karşı gerekli saygıyı duyacaktır.. Ancak kişiliğinde sorunlar bulunan bireyler, engelli insanlara karşı gerekli saygıyı duymayacaktır.

Bireylerin bilmem ne mahkemelerinde engelli insanlar hakkında alınmış kararlara karşı zorunlu saygıdan daha çok vicdanında taşıyacağı insani değerler doğrultusunda saygı duyması, hem benim ve hem de benim gibi düşünecek büyük bir kesimin hem fikridir.

Bu engelli bireyler içerisinde yer alan bir gruba da “otistik bireyler” adını veriyoruz. Bu bireyler çocukluk çağlarından itibaren kendilerini belli etmektedirler. Yukarıdaki ifademden de anlaşılacağı üzere, bu bireyler hem sosyal yönden ve hem de duygusal yönden dış dünya’ya kapalıdır. Gelişimleri bakımından zayıf olan bu bireylerin, dil gelişimleri de düşük seviyede kalmaktadır.

Genel ifadeler içerisinde otistik bireyler, yaşamlarının çocukluk evrelerinde kendilerini belli etmektedir. Bu daha çok ilk 36 aylık süreyi kapsamaktadır.

Sosyal oyunlara ilgi duymayan bu bireyler, belli hareketleri sürekli olarak tekrar etmektedirler. Bu hareketler içerisinde kendi etrafında dönme, kafasını vurma gibi ifadeler ya da benzer hareketler olabilmektedir. Ortak çaba gerektirmeyen oyunlarda başarılı olabilirler. Psikomotor gelişimleri yaşa uygun olmayan bu bireyler yüzme gibi, bisiklete binme gibi koordineli çalışmaları genellikle yapamamaktadırlar.

Genel olarak dört tipte otizm görülmektedir. Bunlar;

-Otistik bozukluk
-Asperger sendromu
-Rett sendromu
-Başka şekilde adlandırılamayan yaygın gelişimsel bozukluk

Ne şekilde olursa olsun bu bireylerin erken tanıları önemlidir. Tam olarak çözümü olmayan bu rahatsızlıkta eğitimin önemi büyüktür. Erken bir yaşta bu bireyler tespit edilecek olursa, verilecek eğitim ile kendilerine yetebilen bireyler haline gelmeleri sağlanmaya çalışılır.

Otizm zannedildiği gibi ruh ile ilgili bir rahatsızlık değildir, nörolojik bir rahatsızlıktır.

Bu bireyler ve diğer engelli bireylerin tümü saygıyı ve sevgiyi hak etmektedir, bu bireylere karşı daha dikkatli davranılması gerekmektedir.

Otizmde ilaçla tedavi şu an için mümkün görünmemektedir. Sadece otizme eşlik eden diğer rahatsızlıklar için ilaçlı tedavi ile destek verme vardır, ancak her ne şekilde olursa olsun, uzman bir hekimden ve uzman bir eğitimciden bilgi alınması ve uygun yöntem ve tekniğin bu şekilde uygulanması, otistik bireyin geleceği için çok önemlidir.


Lütfi ŞAHİN​
 
Üst Alt