Meal ÂDİYÂT Sûresi Türkçe Okunuşu ve Meâli

NuSReT

Aktif Üyemiz
ÂDİYÂT SURESİ OKUNUŞU VE MEALİ

ÂDİYÂT Sûresi 6. Ayet
ÂDİYÂT Sûresi 6. Ayet
Âdiyât Sûresi Hakkında

Âdiyât sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 11 âyettir. İsmini, birinci âyette geçip “koşan atlar” mânasına gelen اَلْعَادِيَاتُ (âdiyât) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 100, iniş sırasına göre ise 14. sûredir.

İbn Mes'ûd (ra), Câbir (ra), el-Hasan, İkrime ve Atâ'a göre: Mekke'de; İbn Abbas (ra), Enes (ra), Mâlik ve Katade'ye göre: Medine'de inmiştir. (Tefsîr-i Kurtubî: 20/153)

İbn Merduye (veya Merdeveyh)'in İbn Abbas (ra)'dan yaptığı tahrîce göre, İbn Abbas (ra) şöyle demiştir; "ve'l-âdiyat sûresi Mekke'de inmiştir."

Birinci âyetinde savaş yollarında harıl harıl, nefes nefese koşan atlara ve binicilerine yemin edilerek başlanmış ve bu mânaya delâlet eden «âdiyat» sûreye isim olmuştur.

Allâme Zemahşerî'ye göre: Bu sure, Asr Sûresi'nden sonra inmiştir. (Tefslrü'l-Keşşaf: 4/786)

Âdiyât Sûresi Konusu

Dünya malını tutkuyla seven, bu sebeple âhireti ihmal edip Rabbine karşı son derece nankör davranan insan kınanır ve öte dünyada karşılaşacağı hazin bir âkibetle ikaz olunur.

Sûrenin Kapsadığı Başlıca Konular:

1.
Allah yolunda, din, ahlâk, namus ve hak uğrunda düşmana karşı at koşturanlar konu ediliyor.

2. Bunca imkânlara mazhar kılınan ve bir bakıma kâinatın var kılınmasının sebep ve hikmeti olan insanın Rabbına karşı nankörlükte bulunması, âyetin başındaki yemine cevap olarak gösteriliyor.

3. İnsanın dünya malına karşı çok hırslı ve hevesli olduğu belirtilerek, bu hırs ve hevesin Kitap ve Peygamber çerçevesine alınmasının lüzumuna işaret ediliyor.

4. Sonra da ölüm olayının arkasından dirilme olayının meydana geleceği ve kalp ile kafalarda dolaşan niyet ve düşüncelerin ortaya döküleceği günden söz edilerek uyarıcı ve yönlendirici bilgi veriliyor.

Âdiyât Sûresi Nuzül

Mushaftaki sıralamada yüzüncü, iniş sırasına göre on dördüncü sûredir. Asr sûresinden sonra, Kevser sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayetler de vardır (bk. Şevkânî, V, 566).
 

NuSReT

Aktif Üyemiz
ÂDİYÂT SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU VE MEALİ

Bismillâhirrahmânirrahîm

100/ÂDİYÂT-1: Vel âdiyâti dabhâ(dabhan).
Nefes nefese koşanlara andolsun.


100/ÂDİYÂT-2: Fel mûriyâti kadhâ(kadhan).
Sonra hızla çarparak kıvılcım saçanlara.


100/ÂDİYÂT-3: Fel mugîrâti subhâ(subhan).
Sonra sabah vakti ansızın akın edenlere andolsun ki.


100/ÂDİYÂT-4: Fe eserne bihî nak’â(nak’en).
Böylece onunla tozu dumana kattılar.


100/ÂDİYÂT-5: Fe vesatne bihî cem’â(cem’an).
Sonra da onunla topluluğun ortasına daldılar.


100/ÂDİYÂT-6: İnnel insâne li rabbihî le kenûd(kenûdun).
Muhakkak ki insan, Rabbine (karşı) gerçekten çok nankördür.


100/ÂDİYÂT-7: Ve innehu alâ zâlike le şehîd(şehîdun).
Ve muhakkak ki o, buna elbette şahittir.


100/ÂDİYÂT-8: Ve innehu li hubbil hayri le şedîd(şedîdun).
Ve muhakkak ki, onun hayır (mal) sevgisi gerçekten kuvvetlidir.


100/ÂDİYÂT-9: E fe lâ ya’lemu izâ bu’siramâ fîl kubûr(kubûri).
Artık kabirlerde olanlar çıkarıldığı zaman, bilmiyorlar mı ki?


100/ÂDİYÂT-10: Ve hussıle mâ fîs sudûr(sudûri).
Ve göğüslerde olanlar (hayır ve şerre ait tüm düşünceler, niyetler) toplanıp izhar edildiği zaman.


100/ÂDİYÂT-11: İnne rabbehum bihim yevme izin le habîr(habîrun).
Muhakkak ki onların Rabbi, izin günü mutlaka onların herşeyinden haberdar olandır.
 
Üst Alt