Kâfiristan-Kayıp Kabile Kalaşlar

harekat

Özel Üye


İskenderin kayıp kabilesi Kalaşlar: Pakistan’ın kuzeyinde, Afganistan sınırında yaşayan Kalaşlar ne fiziksel görünüşleri ne de gelenekleri ile komşularına benziyor. Çünkü onların geçmişi çok uzaktan, Makedonya’dan bu topraklara gelen büyük İskender’in ordusuna dayanıyor.


BÜYÜK İSKENDER’İN ORDUSUNUN SOYUNDAN GELDİKLERİNE İNANIYORLAR



Kalaş-Kız-Çocuğu-419x600.jpg




Kalaşlar, fiziksel görünüşleri, inançları ve gelenekleriyle bölgede yaşayan diğer halklardan farklılık gösteriyor. M.Ö. 2. yüzyılda Asya’yı fethetmek için Makedonya’dan yola çıkan Büyük İskender, Afganistan’da iki yıl kaldıktan sonra Çin’e geçmeye çalışırken Hindikuş dağlarında ölmüştü. Kalaşlar, Büyük İskender’in bu son seferinde bölgede kalan ordusunun soyundan geldiklerine inanıyor.
“İskenderin kayıp kabilesi” adıyla da tanınan Kalaşlar, Kalaş Vadisi boyunca uzanan Bamburet, Bartik, Trokal ve Aniş köylerinde yüzlerce yıldır Müslümanlarla bir arada yaşıyor. Kalaşlar’ın nüfusunun 4-5 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Kalaş Vadisindeki köylerde 6 binden fazla Müslüman da bulunuyor.
Atalarına ait Hint-Avrupa dil ailesinden “Burruşeski” dilini konuşan Kalaşlar, Müslüman nüfusla, Çitralce ve Urduca konuşarak anlaşıyor. Burruşeski, UNESCO tarafından tehlike altında olan diller listesinde yer alıyor.


Kalaş-Erkek-Çocukları.jpg




KAFİRİSTAN
Dini inançlarında ve yaşam tarzlarında tabiat olaylarının büyük etkisi olan Kalaşlar çok tanrılı dine inanıyor. Zau (Güneş) ve Di Zaus (Tabiat), Kalaşlar’ın iki büyük tanrısı olarak kabul ediliyor. Şamanizmle benzerlik gösteren bu dinin, Hinduizm, Zerdüşlük ve mitolojilerin etkisiyle, zamanla değişime uğradığı belirtiliyor.
En uzun gün ve gecelerinde tanrılarına ibadet eden ve atalarına kurban kesen Kalaşlar inançları gereği ilkbahar, sonbahar ve kış ortasında üç bayram kutluyor. Bölgede yaşayan Müslüman halkın “Kafir” olarak nitelediği Kalaşlar’ın yaşadıkları bölge de, “Kafirler ülkesi” anlamına gelen “Kafiristan” olarak biliniyor.
Çetin coğrafi yapısı nedeniyle geçen yüzyıla kadar bilinmeyen bölge, 1895 yılında Afganistan emiri Abdurrahman Han tarafından ele geçirilmiş ve bölgenin ismi Nuristan (Işık ülkesi) olarak değiştirilmiş olmasına rağmen bu isim yaygın olarak kullanılmıyor.
İÇKİ, ESRAR YAYGIN
Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı ve içine kapalı yaşam sürdüren Kalaşlar, iki bin yıl öncesine dayanan kültürlerini, dillerini ve inançlarını korumayı başarmış bir topluluk olarak biliniyor.
Afgan ve Pakistan’da hakim olan kültürlerin tersine içki, esrar kullanan ve farklı bir cinsellik anlayışı bulunan Kalaşlar’da, evlilik çağı ergenlikle birlikte başlıyor. Erkekler, ergenliğe ulaşınca kutlama amacıyla köyden alınıp uzak yaylalara götürülüyor. Bu yaylarda beslenen genç erkekler köye dönünce, ergenliğe ulaşmış kızlar arasından birini seçip beraber oluyor.
Sosyal hayatta kadınların da erkekler kadar haklara sahip olduğu Kalaşlar’da, eşini seçme hakkına sahip olan erkekler istediği zaman eşini boşayamıyor. Kadınların ise, istediği zaman eşini değiştirme hakkı bulunuyor. Eşini değiştirmek isteyen kadınlar, beğendikleri erkeğe mektup yazarak evlenme teklif ediyor ve evliliğin gerçekleşmesi için erkeğe başlık parası ödüyor.
Güzellikleriyle ünlenmiş Kalaş kadınları, giyimlerine çok özen gösteriyor. Erkeğe çekici görünmek için renkli ve süslü kıyafetler giyen Kalaş kadınları, yüzlerine ve ellerine makyaj ve dövme yapıyor. Günlük hayatta rengarenk boncuklarla süslenmiş, işlemeli, siyah veya beyaz kaftanlar giyen Kalaş kadınlarını, erkekler, giydikleri kıyafete ve kıyafetin rengine göre tanıyor.
Kalaş-Süsleri.jpg

Özel günlerin dışında bölgede yaşayan Müslüman halkla aynı kıyafetleri giyen Kalaşlı erkekler ise, şapkalarına taktıkları kuş tüyü veya çiçeklerle diğer halklardan ayrılıyor.
TARIM VE HAYVANCILIKLA GEÇİNİYORLAR
Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Kalaşlar, dağları delerek inşa ettikleri su kanallarıyla taraçalar halindeki arazilerini suluyor, verimli topraklarında tahıl, sebze ve meyve yetiştiriyor. Hayatlarında önemli bir yeri olan içki ve uyuşturucuyu da üzüm ve kenevirden elde ediyor. Hayvancılığın fazla yaygın olmadığı bölgede et ve süt ihtiyacını karşılamak için az sayıda keçi de besleniyor.
Yüzlerce yıldan beri bölgenin yönetimine, ticaretine ve güvenliğine hakim olan Müslümanlarla aynı köylerde sorunsuz olarak yaşayan Kalaşlar’ın bir kısmının, zaman içinde Müslümanlığı seçmiş olduğu belirtiliyor.
(Milliyet, Mayıs 2010)
 
Üst Alt