Nasıl kal edip, sinemi aşikar eyleyeyim!

MustafaCİLASUN

Özel Üye












Yuzüm
yok anlatmaya
Derd-i gamıyla yanmak
için dinmeyen ah u figana


Titreten
narın seraplaşan insicamıyla,
ağlatan hicran yarasıyla


Nasıl
hakkım bilirim,
edepten ari bir nefesim,
ihlas için yitiktir hıçkıran vecdim


Çaresiz
döküldüm yollara


Vesilelerin
sırrından nüksedecek
bilmem ki nedir bahtıma


Sabır azığım,
kanaat sukutum olunca,
nefs çeresizdir hakikat yolunda


İman ne bekler,
azim bahşedilen en büyük değer,
zafiyet ne eker, aşk bağında


Gel diyen
kimdir, neden sessizdir


Dilin
hasretmediği hakikati hal
ancak anlatınca rikkat kesilir


Ruh o vakit
hangi darın ikliminden,
vicdan vaktin mizan dilinden midir


Aşk kalbin nasibi,
ruhun naibi, aklın hakikati
şehreden vecdinden söz eden iradedir


Ne zaman hayıflansan
Nazı hale bulaştırıp hıçkırırsan,
hevesin umut sanırsan


Fani olana
tevessül edip, ruhundan ve
kalbin vecdinden uzak bir cansan


Hiç durma,
yakacak ateş için sızlanma,
inşirahına hasret kaldığın aşkı anlasan


Akılda,
dinde bazen uzaklaşır
Ruhunun aidiyetine vakıf
olmayana hangi vecd yakışır


Müddet-i nefes
aşka muhtactır, aşk hak
ve hakikat adına açılmış kapıdır


Gözyaşı latiftir,
hissiyatına heba etme, kalbi
olmayan her neyse tevessül etme cefadır


Kuşlar gibi tuzağa düşme
Akıl ve iştişareden vazgeçip
sefillik zerkeden heyecana yenilme


Feraset
kalbin nazarından nükseder,
idrak ruhun yetisidir, hangi vakte davet eder


Aman deyip
avuntuyla bilenme,
nefs tatminsizdir, kalbi
lekeleyen sefih bir vakittir, eza biçer


Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt