M.N > İsLami Fıkıh AnsikLopedisi (Alfabetik) >

ceylannur

Yeni Üyemiz
MÜSLÜMAN OLMAYAN BİR KİMSE CAMİ GİBİ DİNİ MÜESSESELERE YARDIM ETSE, BU YARDIMI KABUL ETMEK CAİZ MİDİR?
Müslüman olmayan bir kimse cami gibi dini müesseselere yardım etmek istese onu kabul etmekte dini bir sakınca yoktur Çünkü müslüman olmayan kimselerden alınan cizye –İslam_ın, gayrımüslimlerden alınmasını emrettiği vergi- ve onlardan alınan gümrük gibi şeyler yol, köprü, kışla, cami ve kanal açmak gibi amme maslahatı için harcanacaktır Çünkü bir gayrimüslim ile alışveriş yapmakta dini bir mahzur yoktur Yani malını satın almak caiz olduğu gibi kendisine bir şey satmak da caizdir Bunun için yardımını kabul etmekte fıkhi bir mani yoktur
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
MÜSLÜMAN OLMAYAN BİR KİMSE HAMAMA GİRERSE ONA HİZMET ETMEK CAİZ MİDİR?
Hamam sahibi veya orada çalışan kimsenin para, müşteri celb etmek veya İslam'a ısındırmak gibi bir gaye için gayr-i müslime hizmet edip ikram etmesinde beis yoktur Fakat böyle bir gaye yoksa, onlara hizmet etmek caiz değildir (al-Fetava'l-Hindiyye) Yine müslümanların terbiye güzel ahlakını gösterip İslam'ın yüceliğini anlatmak gayesi ile ülkemize gelen turistlere karşı iyi davranmak, onlara ikram etmek caizdir Aynı zamanda büyük bir vazifedir Bazı tarihcilere göre Semerkand'ın İslam'a girmesinin en büyük sebebi çevredeki müslümanların güzel terbiye ve yaşayışlarıydı Gayr-i müslim de olsa, onların iyi karşılamak lazımdır Peygamber (sav) Medine'de gayr-i müslim komşusuna ikramı tavsiye eder Kendisine hediye gönderirdi
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
MÜSLÜMAN OLMAYAN BİR KİMSENİN CENAZE MERASİMİNE KATILMAK CAİZ MİDİR?
Müslüman bir kimsenin müslüman olmayan bir kimsenin cenaze merasimine katılması caizdir Hz Ali'nin babası olan Ebu Talip her ne kadar Peygamber'e (sav) yardım etti ise de müslüman olmamıştı Öldüğünde Hz Peygamber (sav) Hz Ali'ye onun defn ve tekfin işlerini tedvir etmek için emir buyurdu Aynı şekilde müslüman olmayan annesinin cenaze merasimine de katılmasını emretti
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
MÜSLÜMAN OLMAYAN KİMSELERİN BAYRAMLIK EŞYALARININ TİCARETİNİ MÜSLÜMANLARIN YAPMALARI CAİZ MİDİR?
Müslüman olmayan kimselerin bayramlık eşyalarının ticaretini müslümanların yapmaları caiz değildir Çünkü İslam dini küfrün şiarı olan o günleri tanımadığı için o günlere ait olan bayramlık eşyalarının ticaretini yapmak İslami olmayan şiarın teşhirine vesiledir (el-Fetava el-Kübra)
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
MÜSLÜMAN OLMAYAN KİMSELERİN GİYDİKLERİ ELBİSEYİ GİYMEK CAİZ MİDİR?
Gayr-i müslimlerin giydikleri elbiseleri giymekte beis yoktur Çünkü İslmiyet, müslümanlara özel bir kıyafet getirmediği gibi şu veya bu tip bir elbiseyi de yasaklamamıştır Bunun için müslümanların kıyafetleri bir değildir Kimi entari, kimi kaftan, kimi serbesttir Ancak bir memlekette adet olmayıp, halkın nazar-ı dikkatini çeken kıyafete bürünmek de doğru değildir Şafi'i mezhebine göre: kişinin şahsiyetini zedelediği için böyle elbise giyenlerin şehadeti mu'teber değildir Ama tuhaf ve nazar-ı dikkatıçeken bir kıyafet olmadıktan sonra, ehl-i küfrün giydikleri elbiseyi giymekte hiç bir sakınca yoktur Al-Muğire bin Şu'be'nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: Peygamber(sav) kolları dar bir Rum cübbesi giymişti
Bu hadisten anlaşıldığına göre, kafirlerin giydiği elbiselerin giymekte beis yoktur Bugün giydiğimiz palto da, dinen cübbe sayılır Çünkü hadiste geçen cübbe ile palto arasında fark yoktur
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
MÜSLÜMAN OLMAYAN KİMSENİN CAMİYE GİRMESİ CAİZ MİDİR?
Müslüman olmayan kimsenin camiye girmesi hususunda ihtilaf vardır
Maliki ve Hanbeli mezheblerine göre gayri müslimlerin camiye girmeleri yasaktır Hiç bir camiye giremezler Şafii mezhebine göre Mescidü'l-Haram'a girmeleri caiz değilse de, başka camilere müslümanların izniyle girmelerinde beis yoktur Hanefi mezhebinde ise müslümanların Başkanı veya vekili müsaade ettiği takdirde gayri müslimin Mescidü'l-Haram'a girmesi caizdir Diğer camilere izinsiz de olsa girmesinde beis yoktur
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
MÜSLÜMAN OLMAYAN MEMLEKETLERDE GAYR-İ MÜSLİM BİR DEVLETİN HİMAYESİ ALTINDA YAŞAMAK CAİZ MİDİR?
Müslüman olmayan memleketlerde gayr-i müslim hakimin hükmü altında yaşamakta beis yoktur Ancak şe'air-i İslamiyeye ve ibadetlerimize engel olunduğu takdirde İslam ülkesine göç etmek icabeder İmam Remli'ye: "İspanya'nın Ergun ilinde hıristiyan hükümdarının hakimiyeti altında yaşayıp müslüman olmayan hükümete vergi veren müslümanların hicret etmeleri lazım gelir mi?" diye sorulduğunda şöyle cevap verdi: "İbadet ve taatlerini serbestçe yapabildikleri takdirde hicret etmeleri caiz değildir Çünkü orada kaldıkları takdirde başkasının İslam dinine girmelerine vesile olabilirler" (Fetava er-Remli)
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
MÜSLÜMAN OLMAYAN ÜLKELERDEN MÜSLÜMAN ÜLKELERE İTHAL EDİLİP PİYASAYA SÜRÜLEN GİYİLMİŞ ELBİSE, ASLINDA AVRUPA VE AMERİKA'DAN GELMEKTEDİR ŞER'İ TEMİZLİK NEDİR BİLMEYEN, ŞARAP VE NECASETE BULAŞAN GAYRİ-İ MÜSLİMLER TARAFINDAN GİYİLMİŞTİR BUNLARI GİYİP NAMAZ KILMAK CAİZ MİDİR?
Eşya aslında tahirddirnecaseti tahakkuk etmedikçe onun necasetine hüküm edilmez Binaenaleyh gayr-i müslimin giydiği elbisenin müteneccis olduğunu gözümüzle görmedikten sonra onu giyip namaz kılmamızda beis yoktur
Keza necasetten sakınmayan içkici, deli, kasap ve çocuk gibi kimselerin elbiseleriyle namaz kılmak caizdir İbn Hacer diyor ki: Avrupalılar her ne kadar temizliğe ri'ayet etmiyorlar veya hayvanları boğuyor, kesmiyor diye söyleniyorsa da, oradan gelen nesnenin müteneccis olduğunu veya ithal edilen etin boğulmuş hayvan eti olduğunu gözümüzle görmedikten sonra temiz sayılır Binaenaleyh oradan gelen yağ yenir ve et tahir olarak kabul edilir
İbnal-Sarah'a: "Gayri müslimlerin kumaş imalinde domuz yağını kullandıkları şayı'aşı vardır Bu husus için ne yapmak icab eder?” diye sorulduğunda, dedi ki: Elde olan kumaşta necaset tahakkuk etmedikçe müteneccis sayılmaz”
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
MÜSLÜMANLARDA SELÂM VERİLECEK OLANLAR:
Nüfus cüzdanlarında "Islâm" yazılı olan insanlara selâm verebilir miyiz? Veya Islâm'ı yaşamayanların selamını alabilir miyiz? Elle ve başla selâm vermek doğru mudur?
Rasulüllah Efendimiz (sav): Islâm'da hangi hareket daha güzeldir? diye sorulduğunda: "Yemek yedirmen ve tanıdığın tanımadığın herkese selâm vermen" (Buhari, Isti'zan 9,19; Nessi, Iman 12) buyurmuştur Müslüman olmayana selâm verilmeyeceğini de başka Hadislerden öğrendiğimize göre, bu hadis-i şerifte sözü edilen "tanıdık ve tanımadık"tan maksadın müslümanlar olduğunu anlarız Yani kâfir olduğu bilinen birisine selâm verilmez (Ibn Hacer, Fethu'1-Bârî, XI/21) Gerçi bugün ülkemizdeki insanların, dış görünüşleriyle müslim, gayrı müslim oldukları anlaşılmıyor ama, sadece kabulleniş olarak da olsa çoğunluk müslüman olduğundan müsait mekanlarda herkese, müslüman olacağı iyi niyetine binaen, selâm vermekte mahzur olmadığı gibi, bu Islâm'ı sevdirme bakımından son derece güzel bir davranıştır Imanı olduktan sonra hiçbir ameli olmayan da müslümandır Onun için biz bu konuda hüküm veremeyiz Ancak selâmdan hoşlanmayan birisinin bu hareketi onun imanının bulunmadığına, kesin olmasa dahi, bir delil olduğundan ona selâm vermenin faydası yoktur Çünkü bu noktada selâm kaynaşma ve sevişme fonksiyonun tam aksine sonuç vermiş olur Tanımadan selâm verdiği kimsenin kâfir olduğu anlaşılırsa; "selâmım bana dönsün" diye selamını geri alması müstehaptır (Aynî, Umdetü'1-Kârî, XVNI/292) Yoksa bazı cahil kimselerin yaptığı gibi, sadece kendi cemaatinden olanlara selâm vermek, cahillikten öte bir bağnazlıktır, cemaati adına bir eksi puandır Müslüman olduğu bilinen herkese, ayırım yapmadan selâm vermek nezaketini gösterenlerin cemaatlerinin galip geleceğinden şüphe edilmemelidir
Buhari'nin "E1-Edebü'1-Müfred"inde Ibn Mes'ûd'a nisbet edilen bir söz; "Insanlar için bir zaman gelecek, selâm sadece tanıdığına verilecektir" (Ibn Hacer, age, XI/21) şeklindedir Aynı sözü Tahavî, Taberhanî ve Beyhaî (Su'abu'1-Iman'da) Ibn Mes'ud kanalıyla Rasulüllah (sav)'in sözü olarak şöyle naklederler: "Kişinin mescide uğrayıp orada namaz kılmaması ve sadece tanıdığına selâm vermesi kıyamet alâmetlerindendir" (agk)
Elle ve başla selâm vermek, Yahudi ve Hiristiyanların adetlerinden olduğundan Müslüman zorunluluk olmadıkça kendine has selâmı, Allah'ın selamını kullanmalıdır Ancak sesini duyaramayacağı bir yerde olân insana, dili ile selâm vermiş olduğunu anlatmak için, eliyle ya da başıyla, başkalarının selâmına benzemeyecek bir hareket yapmasında mahzur yoktur (Akkirmanî, Serhu'1-ah^ildisi'1-erbain 165)
Yine bize selâm veren herkesin selamını da almak zorundayız Kur'ân'ı Kerim'de: "Size selâm verene, sen mü'min değilsin, demeyin" (K Nisâ (4) 94) buyurulmuştur Yani selamını cevaplayın, denmektedir (Kurtubî, VI/298) Eğer selâm verenin kâfir olduğunu biliyorsak o takdirde sadece, "ve aleyke" demekle yetiniriz (Kurtubî V/303)
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
MÜSRİF

Gereksiz harcama yapan israf eden, savurgan kimse
İsraf, savurganlık, gitmek, yanılmak, gâfil olmak manâlarına gelir Aynı zamanda, insanın yaptıklarında sınırı aşması anlamını da taşır Bazılarına göre de malı gereksiz yerde harcamaktır Süfyan-ı Sevri'ye göre az da olsa, Allah yolunda harcanmayan her şey israftır Ayrıca israf, "Allah'ın haram kıldığı şeylere el uzatmak" şeklinde de tarıf edilmiştir (İsmail Hakkı Bursevî, Ruhu'l-Beyan, II 262)
Zarûrî ihtiyaçlardan fazla harcamak; şerîatın haram ettiği şeylere yönelmek, nefs ve şehvetin isteklerini yerine getirmek, gaflet ve saygısızca harcamak ifrat derecede bir israftır
Kulluk görevini yerine getiremeyecek kadar vücudun zarûrî ihtiyaçlarını kısmak da tefrid sayılacak bir israftır
Müsrif, müsrifler, israf vb kavramlar, Kur'an-ı Kerim'in değişik ayet ve sûrelerinde değişik anlamlarda kullanılmıştır (Alu İmrân, 3/147, en-Nisa: 4/6, el-En'am: 6/141, el-Araf, 7/31, Tâhâ, 20/127, Yunus: 10/12, el-Mü'min: 40/128, ez-Zümer: 39/53)
Yüce Allah (cc) şöyle buyurur:
"Çardaklı ve çardaksız üzüm bağlarını, tadları ve yemişleri muhtelif hurmaları, hububatı (tahılları), zeytinleri, narları, birbirine hem benzer hem de benzemez bir halde meydana getiren Allah'tır Her biri mahsul (ürün) verdiği zaman mahsulünden yiyin Hasad (devşirme) günü de hakkını (zekât ve sadakasını) verin; israf etmeyin, şüphesiz Allah israf edenleri sevmez" (el-En'am: 6/141)
İnsan, fikrî, ruhî ve bedenî ihtiyaçlarını meşru yollardan tatmin etmek zorundadır Aksi halde fikren şüphe ve tereddüde, ruhen bunalıma, bedenen de zafiyyet ve güçsüzlüğe uğrar Böyle bir durumda hem dinî, hem de bedenî sorumluluklarını yerine getiremez olur Ayet-i kerimede görüldüğü gibi Allah'ın yarattığı her şeyin meşru yoldan ve ihtiyaç kadar yenmesi emredilmiştir Ancak bu, aşırı ve taşkınlık derecesine varmamalıdır Zira israf noktasına varan tüketimin zararları ferdi aşarak aile ve topluma yansır Bu da haramdır
İslâm, bütün ibadetlerde niyeti şart koşmuştur Niyyet, müslümanın neyi, niçin, ne zaman, nasıl ve ne gaye ile yaptığının bilincinde olmasıdır Dolayısıyla müslüman şuursuz, faydasız ve gayesiz bütün hareketlerden sakınır: İsraf da lüzumsuz ve gayesiz harcamalardır ve bunun için müslümana yasaklanmıştır: "Ey Adem Oğulları! Her namazınızda süslü elbisenizi giyinin Yiyin, için israf etmeyin Çünkü Allah israf edenleri sevmez"(el-A'raf 7/31)
Allah (cc), her türlü boş ve gayesiz harcamaları sevmez Bu bir ekmek olabileceği gibi, bir ekmek kırıntısı olabilir Bir damla su olabileceği gibi boşa akan bir nehir de olabilir Bu bir ömür olabileceği gibi, boşa geçen bir dakika da olabilir
Bunun içindir ki israfın haram olması İslâm ekonomik sisteminin temel ilkelerinden biri kabul edilmiştir
Müslüman müsrif olamaz, elindekileri israf edemez, lüzumsuz ve fuzuli yerlerde kullanamaz
İsrafın ferd, aile ve toplum hayatında açtığı yaralar, yaptığı tahribat, tarih boyunca olduğu gibi bu gün de başlıca sorunlardan biridir
Şuursuz bir tüketim toplumu yerine dengeli ve ruhî disipline girmiş bir toplum meydana gelmedikçe gerçekçi bir tasarruf yapılamaz ve gerekli yatırımlar gerçekleştirilerek dışa bağımlılıktan kurtulup bağımsız ekonomik sistem kurulamaz Bunu da ancak İslam'ın hakim olduğu bir toplum gerçekleştirebilir
Yılda bir milyon tona yakın ekmeğin (buğdayın) israf edildiği toplumda dökülerek israf edilen yemekler, boşa akıtılan sular, gereksiz harcanan enerji, lüzumsuz tüketilen elbise, süs malzemeleri vs ilave edilirse büyük bir bütçenin yok edildiği görülecektir
 
Üst Alt